12 Temmuz 2010 Pazartesi

HACISALİHOĞULLARI DÜZKÖY YAYLASINDA TOPLANDILAR


Türkiye’nin çeşitli illerinde yaşayan Hacısalihoğulları Ailesi Mensupları,
3. Birlik Toplantısı için 11 Temmuz 20120 Pazar Günü Trabzon İli,
Düzköy(Haçka) Yaylasında büyük bir coşkuyla bir araya geldiler.


Hacısalihoğulları Ailesi, Türkiye’de geniş bir yelpazeye sahip ailelerdendir. Bu ülkeye, tarihin derinliklerinden gelen bir hizmet aşkı, tutkusu onları birleştirmiş. Ülkede örnek bir aile olmanın, olabilmenin sorumluluğu ile mücadelelerini yürüten bir ailedir. Vatanın birlik ve beraberliği için her zaman en ön safta yer almışlar ve almaya da devam etmektedirler. Türkiye’nin birlik ve beraberliğinin çimentosu, harcı olmuşlardır.

Bu tarihi misyonunu yerine harfiyen yerine getiren Hacısalihoğulları, Türk ve İslam hamuruyla yoğrulmuş, Alparslan’ların, Kılıçarslan’ların, Osman ve Orhan gazilerin, Yavuz ve Kanunilerin yiğit torunları olarak, birlik ve beraberlik için Anadolu Türk birlik ve bağımsızlığının teminatı olmanın verdiği şevkle Dernek Başkanlığının çağrısını duyanlar Trabzon Düzköy Yaylasına koşmuş.

Rahatsızlığı nedeniyle bu tarihi buluşmaya katılamayan Hacısalihoğulları Derneği Başkanı Keleş Hacısalihoğlu’nun yerine onun eksikliğini aratmayan, Trabzon Şoförler Cemiyeti eski Başkanı Engin Hacısalihoğlu, koşuyor, koşturuyor, başarısını kanıtlıyor. Bir aksaklık çıkmaması için çırpınıyor. Öyle ya bir ailede bile 3- 5 çocuğu bir araya getirmenin zorluğunu bilenler onun bu gayretini takdirle karşılıyorlar.

Evet, coşku dolu gönüllerle Düzköy Yaylasına koşan Hacısalihoğulları, Birlik Otağında toplandılar. Adeta Düzköy Yaylasındaki yüce dağın başında bir günlüğüne de olsa bir köy, bir büyük oba oluştu. Her taraf insanlarla, Hacısalihoğullarıyla kaynaştı.

İnsanlar tanıştı, konuştu, birlik oldu. Buluşmaya ilk gelenler arasında Gümüşhane Valisi Enver Salihoğlu vardı. Hacısalihoğullarının 3. Büyük Buluşmasına eşiyle birlikte geldi. Ardından Trabzonspor As Başkanı Hayrettin Hacısalihoğlu da eşiyle birlikte Hacsalihoğulları’nın geçici obasına geldi.

Dernek Başkanı Engin Hacısalihoğlu, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Suat Hacısalihoğlu’nu merak ediyordu. Ama yoğun programı nedeniyle henüz obaya gelememişti. Bu arada program başladı. Ve nihayet TTSO Başkanı M. Suat HACISALİHOĞLU da geldiler.


Programın sunuculuk görevini Bölgemizden uydu yayını yapan “Mavi Karadeniz Televizyonu”ndan Gülşah KAYA yürüttü.

Açılış konuşmasını yapan Dernek Başkanı Engin HACISALİHOĞLU, Derneğin amaç ve hedeflerini sıraladı. Ve “Amacımız, Hacısalihoğulları arasında eğitim, sosyal ve sağlık alanlarında birlik ve beraberliğimizi sağlamaktır” dedi.


Ardından Kürsüye çıkan Gümüşhane Valisi Enver SALİHOĞLU, birlik ve beraberlik mesajı verdi:

“Ülkemize ta Orta Asya’dan gelip bu ülkeyi yurt tutan, vatan yapan tüm insanları sevgi ve saygılarımla anıyorum.

Ailelerin en temel görevi eğitimdir. Hele kendisini köklü aile sayan aileler için bu daha da önemlidir. Hacısalihoğulları büyük bir ailedir. Bütün aileleri toplumun eğitimine katkı sağlamaya, çocuklarını iyi yetiştirmeye davet ediyorum.

Şüphesiz bizim ailemizin iyi aile olması, diğer ailelere karşı bir üstünlük değildir. Bütün aileler, Türkiye’de yaşayan bütün insanlar iyi bir geçmişe sahiptir. Bizim yoğunluğuz bilakis Türkiye için bir güçtür, önemli bir destektir. Başkalarına üstünlük anlamımda değildir.

Dâhili olarak başkalarına hizmet etmeyi, hürmet etmeyi şiar edinmiş bir aileyiz. Babalarımızdan, babalarımız kendi babalarından yedi sülalesinden böyle görmüş bir aileyiz. Başkalarına üstünlük sağlamak yerine başkalarına hürmet etmeyi, başkalarıyla paylaşmayı sağlamalıyız. İyi ki böyle bir ailenin çocuğuyum. Bu ailenin bir evladı, ferdi olarak, ailemizle gurur duyuyorum. Hepinizle gurur duyuyoruz.

Türkiye birçok sorunla mücadele ediyor. Bu sorunların paylaşılmasında Hacısalihoğlu ailesi, her zaman önemli görevler üstlenmiştir, Bundan sonra da üstlenecektir. Hiçbir sorunlarının olmaması insanların aynı oldukları, aynı düşündükleri anlamına gelmez. Türkiye hizmet bakımından, İnsanlığa hizmet bakımından ailelere hizmet bakımından mutlaka farklılık olacaktır. Böyle bir ailenin ülkeye çok yararlı olacağına inanıyorum.

Bu etkinliği düzenleyen başta Engin Bey ve derneğin temelleri atan Keleş Bey kardeşimize teşekkürler ediyorum. İnşallah bu bayrak elden ele devam eder. Daha genç kardeşlerimiz birlik beraberlik, rekabetten ziyade birlik beraberlik içinde elden ele bu bayrağı en iyi şekilde taşırlar. Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum” dedi.

Daha sonra mikrofon gezdirilerek, söz Mualla Hacısalihoğlu:
“Ben 85 yaşındayım. Hukukta, tıpta ve her yerde, eğitimde okuyun, okuyun… İşte bu kadar…” dedi.

Ardından Düzköy Belediye Başkanı Salih Bakal;

“Hacısalihoğullarını Düzköy Yaylasında ağırlamaktan şeref duyuyoruz. Ve Düzköy yaylamızı seçtiklerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyoruz” dedi.

Ardından Cumhuriyet Savcısı olduğunu öğrendiğimiz bir Hacısalihoğlu;

“Hacısalihoğullarının şanlı tarihinden, geçmişinden hep gurur duyduk. İnşallah Başkan Engin Hacısalihoğlu’nun katkılarıyla daha da güzel şeyler olur” dedi.

Konuşmaların ardından müzik eşliğinde horon oynadı. Ardından davetlilere etli pilav, ayran ve baklava ikram edildi. Ayrıca isteyenler geçici obada kurulan kasaplarda et, köfte yeme ve gezici manavdan meyve ve benzeri ihtiyaçlarını giderme fırsatı buldular.

Ayrıca geçici obada kurulan diğer seyyar mağazalarda alışveriş yapmak isteyenler bu fırsatı değerlendirdiler.


Daha sonra Trabzon İskenderpaşa Camiinin Müezzini Davut Süer hocanın yaptığı duaya herkes elerini kaldırarak, amin sesleriyle oba inledi.

Verilen yemek arasından sonra davul zurna eşliğinde folklor ekibinin horonuyla ve müzik ile devam edilen buluşmada genç kızların 10 TL. den sattıkları tükenmez kalemlerde yazan numaralara bisiklet çekilişleri yapıldı. Ancak sunucu Gülşah Kaya’nın yaptığı tüm çekilişlerde çıkan numaraların taliplileri ortaya çıkmadı. Bisikletler Derneğe kaldı.

HABER ve FOTOĞRAFLAR: Muhammet YAVRUOĞLU


3. HACISALİHOĞULLARI BULUŞMASINDAN GÖRÜNTÜLER:




















































VALİ KIZILCIK, HASTALARI ZİYARET ETTİ

Yaygın ishal vakaları üzerine Vali Kızılcık Sürmene Devlet Hastanesini Ziyaret Ederek, Hastalar Hakkında Bilgi Aldı.

Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, ishal vakalarının görüldüğü Trabzon'un Sürmene ilçesindeki devlet hastanesini ziyaret ederek, incelemelerde bulundu.

Vali Kızılcık, beraberinde Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl ile hastalara “Geçmiş olsun” ziyaretinde bulunarak, İl Sağlık Müdürü Halit Çınarka’dan hastalar hakkında bildi aldı.

Hastaların durumunun iyi olduğunu ifade eden Vali Kızılcık, sağlık ekiplerinin söz konusu şikâyetlerle hastaneye başvuranlarla yakından ilgilendiklerini söyledi.

Vali Kızılcık, “Ağır durumda olan ve yoğun bakımda takip edilen hastamız yoktur. Sağlık ekiplerimiz, hastane personelimiz gelen hastalarla yakından ilgilenmektedir. Polikliniklere müracaat eden hastalarımızın çoğunluğunun ayaktan tedavileri yapılmış, kısa süreli müşahede altına alınan hastalarımız da taburcu edilmiştir. İl Sağlık Müdürlüğümüzce gerekli tedbirler alınmaktadır” dedi.

Sorunun tam olarak nereden kaynaklandığı konusunun araştırıldığını ve su numunelerinin incelendiğini belirten Vali Kızılcık, tedbir olarak vatandaşların tükettiği şebeke ve kaynak sularını kaynatarak kullanmaları ve kişisel hijyene dikkat etmeleri uyarısında bulundu.

Daha sonra serviste yatan hastaları ziyaret eden Vali Kızılcık, hastalarla sohbet ettikten sonra ilçeden ayrıldı.

11 Temmuz 2010 Pazar

Yavuz Selim İlköğretmen Okulu Mezunları, Erzurum Ilıca’da Buluştu


Yavuz Selim İlköğretmen Okulu Mezunları, Erzurum Ilıca’da Buluştu
Geleneksel olarak her yıl yapılmaya başlanan Erzurum Ilıca Yavuz Selim İlköğretmen Okulu Mezunları Buluşması, bu yıl 01 Temmuz 2010 Perşembe Günü Saat 9.00’da Erzurum Ilıca İMKB Yavuz Selim Anadolu Öğretmen Lisesi’nde gerçekleşti.

Her yıl geleneksel olarak yapılmaya başlanan ve geçtiğimiz yıl Akçaabat’ta toplanan Erzurum Ilıca Yavuz Selim İlk Öğretmen Okulu mezunları bu kez okullarının bulunduğu Erzurum Ilıca İMKB Yavuz Selim Anadolu Öğretmen Lisesinde, 1 Temmuz 2010, Saat 09.00’da buluştular.
Birçok ilden katılan mezunların yanı sıra Trabzon Akçaabat, Çarşıbaşı ve Vakfıkebir’den de çok sayıda eski mezun, birkaç küçük otobüs kiralayarak, buluşmaya katıldı.

Geleneksel buluşma için oluşturulan İletişim Komitesinde;

Trabzon’dan Salih İNAN, Keleş HACISALİHOĞLU, Yusuf AKAYA, Şener SEYMEN, Mehmet GENÇ, Hasan Basri BAL, Erzurum’dan Yaşar Nuri ŞAHİN, Fevzi BUDAK, Ömer TERZİOĞLU, Ali KABA, Ömer DENGİZ, Müslim AKDEMİR, Taşkın ÖZTAŞ, Ankara’dan Mevhibe SOLAK, Esmani KIRMIZI, Sakarya-Kocaeli’nden Şeker YILMAZ yer aldı.

01 Temmuz 2010 Saat 09.00’da Erzurum Ilıca İMKB Yavuz Selim Anadolu Öğretmen Lisesinde yapılan toplantı; Açılış, Saygı Duruşu, ;İstiklal Marşı, Konuşmalar, Anılar, Slâyt Gösterileri, Kültürel etkinlikler, Öğle yemeği, Kaplıcalar ve Serbest Gezi ve Erzurum Öğretmen Evindeki Akşam Yemeği ile sona erdi.

Okul’un eski mezunlarından olan ve eşi Birsen Hanım ile buluşmaya katılan Trabzon’un tanınmış eğitimcilerinden Salih İNAN:

Bu program 6 yıldır yapılıyor. Buluşmaya, Yavuz Selim Öğretmen Okulu’ndan mezun olanlar, okuldan emekli olan ve halen görev yapan öğretmenler eşleriyle birlikte katılıyorlar. Her yıl bu programı düzenlemeye, anıları tazelemeye çalışıyoruz.

İletişim Komitesinde yer aldığım arkadaşlarımla birlikte aynı dönemde mezun olduğumuz arkadaşlara ulaşarak, yoğun bir katılımın olmasını sağlamaya çalıştık. Bu buluşmayla arkadaşlar uzun yıllar görüşmediği arkadaşlarıyla görüşme fırsatı buldular, hasret giderdiler.

01 Temmuz 2010 Perşembe tarihinde saat 09.00’da okulda yaptığımız mezunlar toplantısında konuşmalar yapıldı, anılar tazelendi, slayt gösterisi sunuldu. Kültürel etkinlikler ile Erzurum’un tarihi yerlerine geziler düzenlendi.

Buluşma Programı Erzurum Öğretmen Evinde düzenlenen yemek eğlence ile sona erdi. Bu toplantıya bizler gibi Türkiye’nin dört bir yanında eğitimcilik yapan birçok arkadaşımızla bir araya gelmiş olmanın heyecanını yaşadık”
dedi.

Erzurum Ilıca Yavuz Selim Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nun Tarihçesi

Erzurum’a bağlı Ilıca İlçesinin 2 km Güneyinde bulunan Yavuz Selim Yatılı İlköğretim Bölge Okulu 1942 yılında Pulur Köy Enstitüsü olarak açılmıştır.

1954 yılında adı Pulur İlköğretmen Okulu olarak değiştirilmiş, 1958 yılında Yavuz Selim İlköğretmen Okulu olarak, öğrenimine devam etmiş ve 1978 yılında öğretmen okullarının lağvedilmesinden sonra bu okulun adı Yavuz Selim Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’na dönüştürülmüştür.

Yavuz Selim Yatılı İlköğretim Bölge Okulu da yatılı okul olması sebebiyle öğrencilerin eğitim ve öğretimi başta olmak üzere gündelik hayattaki tüm faaliyetlerini gerçekleştirecekleri bir mekândır.

Yavuz Selim Yatılı İlköğretim Bölge Okulu 1942 yılında Ilıca bucağı merkez ilkokulunda kurularak 3 idareci, 10 öğretmen ve 200 de öğrencisiyle öğrenimine devam etmiştir.

1943-1944 öğretim yılında diğer köy enstitüleri tarafından gönderilen ekiplerce yapılan binalara taşınarak, öğrenimine burada başlamıştır.

Çevresinde bulunan Pulur Köyü ve doğusunda akan Pulur Çayından ismini alarak Pulur Köy Enstitüsü adı altında öğrenimine devam etmiştir. 1954 senesinde Pulur ilk öğretmen okulu olarak değişti ve 1958 yılında da Yavuz Selim İlk Öğretmen Okulu ismini alarak öğrenimine devam etti.

Yavuz Selim İlk Öğretmen Okulu, kuruluşunda 5 sınıflı olarak öğretim yapmış, 1953 yılında 6 sınıfta çıkarılmış ve 1973-74 ilköğretim yılında da 7 sınıfa çıkartılarak, üniversitelere girme hakkı tanınmıştır.

Kuruluşundan 1952 yılına kadar karma öğretim yapan okul, 1952 yılında kız öğrencileri İzmir Kızılçullu Köy Enstitüsüne nakledilmiş, yalnız erkek öğrencilerle öğretime devam edilmiştir.

1962 yılında tekrar karma öğretime gidilmiş, ancak yalnızca Erzurum Bölgesinden kız öğrenciler alınmıştır.

Yavuz Selim İlköğretmen Okuluna Erzurum, Trabzon, Gümüşhane ve Bingöl illerinden, öğrenci alınmıştır.

İlkokula dayalı 7 sınıflı bir ilk öğretmen okuludur. Geçen yıllarda 8 ahşap binada öğretim yapan okul, ikinci 5 yıllık planın öngördüğü 1968 yazında HK planında başlanan 10 milyon TL yatırımla inşası tamamlanan şimdiki modern binasına 1972-1973 öğretim yılı başında geçilmiştir. Öğretim yapılan bu binalarda 725 yatılı, 140 gündüzlü olmak üzere 865 öğrenci olup bunların 130'u yatılı kız öğrenci bulunmaktaydı.

Her yıl çok sayıda mezun veren Yavuz Selim İlköğretmen Okulu, ilk öğretmen seferberliği hizmetine önemli katkıda bulunmuştur. Bu güne kadar 2496 asıl ve 49 da okul dışı mezun vererek, hizmetini sürdürmüştür.

Yavuz Selim İlk öğretmen Okulu yakın zamana kadar döner sermayeli bir işletme durumundaydı. 1500 dönümlük bir araziye sahip döner sermaye de tarım ve hayvancılık ağırlıklı uygulama dersleri yapılmıştı. Ayrıca, okulun ve okul mensuplarının ihtiyaçlarını karşılayabilen; süt, yoğurt ve peynir gibi gıda maddeleri de imal edilmişti.

Yavuz Selim İlk öğretmen Okulu, 63 yıllık mazisi içerisinde yüzlerce öğretmen ve idareci yetiştirmiştir. 1992 yılından itibaren Anadolu Öğretmen Lisesi olarak öğretim faaliyetine devam etmekte iken; 1997 yılında Erzurum Nevzat Karabağ Anadolu Öğretmen Lisesinin açılmasıyla bir süre öğretime ara vermiş ve 2003-2004 öğretim yılında yeniden hizmete açılmıştır. Bu yeni dönemdeki ilk mezunlarını 2006-2007 öğretim yılında vermiştir.

2004 Aşkale depreminden sonra Erzurum Çat yolundaki geçici bir binada öğretime devam eden okul, günümüzde eski yerinde bir çok fonksiyonu içine alan bir kompleks şeklinde inşa edilen yeni ve modern binasında öğretime devam etmektedir.


HABER: Muhammet YAVRUOĞLU


2010 BULUŞMASINDAN BAZI GÖRÜNTÜLER:










10 Temmuz 2010 Cumartesi

SP BÜYÜK KONGRESİ, 11 TEMMUZ’DA


Saadet Partisi’nin Olağanüstü Kongresi; 11 Temmuz’da Ankara Atatürk Kapalı Spor Salonunda yapılacak. Kongrenin, olası bir erken seçim nedeniyle öne çekildiği ve SP’de önemli kararların alınması bekleniyor.


Saadet Partisinin yarın (11 Temmuz 2010'da) büyük kongresi var. Normal Kongre tarihinin öne çekilmesinin, muhtemel bir erken seçim düşüncesinden kaynaklandığı belirtiliyor.


SP’li tecrübeli eski bir politikacıdan alınan bilgiye göre, “ ‘Kongreden İktidara’ sloganı ile yapılacak olan Olağanüstü Büyük Kongre ile Ülkenin tıkanan siyaseti için bir dönüm noktası olacağını, önümüzdeki seçim için yol haritasının belirleneceğini ve Türkiye'nin yeni umudunun SP olduğunu, siyasetin kavga ederek ve sürekli gerginlik üreterek değil, belli bir üslupla yapılması gerektiğini belirtilerek;

“Türkiye'nin bütün sorunlarına karşı çözüm önerileriyle milletin karşısına çıkıyoruz. Laf değil çözüm üreten, somut projeler ortaya koyan bir parti olmaya devam edeceğiz. 2008 yılındaki kongreyle büyük bir çıkış yakaladık. 11 Temmuz'da yapacağımız İktidara Yürüyüş Kongresi ise yeni ve büyük sıçrayışın başlangıcı olacak. Bu kongreyle birlikte yeni bir dönemi başlatacağız. SP ve Halk, el ele Yeniden Büyük Türkiye'nin kurulması için gerekli olan adımları hep birlikte atacağız” şeklinde konuştu.

Sürekli gerilim üreten, çatışan ve bunlardan beslenen bir siyasi yapının artık Türkiye'ye verecek hiçbir şeyinin kalmadığını, bundan sonra milletin toparlanma adresinin, sağlam ve güvenilir bir çatı olan SP’de olacağını iddia etti.

11 Temmuz Pazar günü yapacakları “Kongreden İktidara” adını verdikleri Genel Kongre ile ilgili toplumun nabzını tuttuklarını söyledi.

Saadet Partisi, Olağanüstü Genel Kongreye giderken toplumun değişik kesimlerinin de görüş ve önerilerini bir anketle tespit çalışması yaptıklarını ifade eden eski politikacı şunları söyledi;

“Bu anket çalışması sayesinde hem şimdiye kadar söylediklerimizin ve yaptıklarımızın nasıl anlaşıldığını görüyoruz, hem de kongreden sonra hangi konuların gündeme getirilmesinin beklendiğini sormak suretiyle ileriye dönük planlamalar yapacağız.

Örneğin diğer siyasi partiler kısır çekişmeler içerisinde iken, ekonomik, sosyal ve dış politika konularında çözüm önerilerimizi tüm kamuoyuna paylaşmıştık. Takdirle karşılanan önerilerimizden bir kaçı şunlardır;

‘Barış ve Kardeşlik için Gönüllü Birliktelik Projemiz’, vesayetten Millet egemenliğine dönüş için ‘Yeni Anayasa Çağrımız’, ‘Mayınlı arazilerin temizlenmesi hakkındaki kanun tasarısı ile ilgili arazilerin yabancılara verilmesinin sakıncalarını dile getirdiğimiz milli çözüm önerilerimiz’, ‘ekonomide ve dış politikada farklı ve milli çözüm önerilerimiz’ " dedi.

Kongre sonrası hangi konulara öncelik verilmesi gerekeceği konusunda ise sekiz madde arasında en çok işaretlenen konuların hemen gündeme getirileceğini dile getirerek,

Bu sekiz gündem maddesinin ‘yeni anayasa’, ’terör’, ‘işsizlik ve pahalılık’, ‘eğitim’, ‘dış politika’, ‘demokrasi ve insan hakları’, ‘aile ve boşanmalar’, ‘ahlaki konular’ olduğu görülmüştür.

Aslında tüm sorunlar acildir. Çözülemeyip ertelenen sorunlar dağ gibi önümüzde duruyor. Ülke sorunları konusunda adım atılamadığından hayat yaşanmaz hale gelmiştir.

‘Kongreden iktidara !‘ adını verdiğimiz bu kongrenin milletimizin umutsuzluğuna çare olacak Saadet iktidarının yolunu açacağına inanıyoruz”
dedi.

11 Temmuz'da Türkiye'de millet adına ve çözüm odaklı siyaset adına yeni bir sayfa açılacağını da kaydeden eski siyasetçi şunları söyledi:

“Bugüne kadar ortaya koyduğumuz eylem, çözüm projeleri ve siyasi kulvarda attığımız emin adımlarla Türkiye'de gerçekten ana muhalefet partisi gibi hareket ettik. Bundan sonrada da böyle olacağız. Kamplaşma ve kutuplaşmanın partisi olmadık, olmayacağız. Sağduyulu, kavga etmeyen, projelerle konuşan siyaset tarzımızı sürdüreceğiz. Bilgiye dayalı ve ahlâk ekseninde siyaset yapacağız" dedi.


Yol Ayrımı Olabilir mi?

Ancak, partililer ve halk arasında yaygın görüş; bu kongre ile Numan Kurtulmuş un partiyi Erbakan ve Milli Görüş Çizgisinden tamamen koparmak üzere gittiği, 11 Temmuz’daki kongre öncesi tecrübeli Gazeteci ve Köşe Yazarı Taha Akyol’a yaptığı açıklamalara ilişkin camiadan büyük tepkiler yükselmeye başladı.
Bilindiği üzere Gazeteci ve Köşe yazarı Taha Akyol’un köşesinde SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’a atfen yazdığı:

Bana Sayın Erbakan’ın hiçbir müdahalesi olmadı. Ancak partimiz üzerinde ‘Erbakan Vesayeti olduğuna dair kamuoyunda bir algı var. Kongremizde bu algıyı kaldıracağız. Hem söylem, hem kadro olarak!’ sözleriyle, Kongrenin amacını açıklamıştır” ifadesi yanlış ya da maksadı aşmış ifadeler değilse, Kurtulmuş’un bu kongre ile bir operasyona hazırlandığı amacını taşıyacak olması partide büyük huzursuzluk doğurdu.
SP Genel Başkanı Kurtulmuş’un bu sözleri, ‘Kongreden iktidara’ adı verilen Olağanüstü Kongre’nin, Dünyaca tanınan Erbakan Hoca’nın manevi otoritesine karşı bir kalkışma zemini olabileceğini gösteriyor. Bu bakımdan da, Saadet Partisinin yarın yapılacak olan Olağanüstü Büyük Kongresi’nin bir kırılma noktası olabileceği, tecrübeli siyasi gözlemciler tarafından ifade edilmektedir.

Saadet Partisinin(SP) Olağanüstü Büyük Kongresi’nin yarın Ankara Atatürk Kapalı Spor Salonunda yapılacağı bildirilmiştir.


HABER: Muhammet YAVRUOĞLU