25 Ekim 2010 Pazartesi

ABD’li Öğrencilere Kucak Açtı

Türk Kültür Vakfı aracılığıyla yürütülen programla, Trabzon`a gelen ve gönüllü ailelerin yanında kalarak eğitim gören ABD uyruklu 4 lise öğrencisi ile evinde kaldıkları aileler, Trabzon Valisi Recep Kızılcık’ı makamında ziyaret etti.


Konuk öğrenciler ve aileleri makamında kabul eden Vali Kızılcık, kendisinin de 1992-1993 yılları arasında dil öğrenmek için gittiği İngiltere’de eşi Sema Kızılcık ile bir İngiliz ailenin evinde kaldığını söyledi.


Kızılcık, dilin sadece bir iletişim aracı olduğunu belirterek, “Dünyada gerçekten barış, huzur ve kardeşliği tesis etmek istiyorsak toplumlar arasındaki bu kültür değişimini çok daha fazla yapmamız lazım” dedi.


Eşiyle İngiltere`ye gittiklerinde kapısını çaldığı İngiliz ailenin “Bu evde din konuşulmaz” şeklinde konuşarak kendilerini karşıladığını anlatan Kızılcık daha sonra ise söz konusu ailenin Türk kültüründen çok etkilendiğini ifade etti.


Bu nedenle, İngiliz ailenin kız çocuğu olan öz torununu Türkiye’de eğitim alıp burada yaşaması ve bir daha geri dönmemesi için kendisine evlat olarak vermek istediğini anlatan Kızılcık, “Demek ki, bizim yaşantımız arzu edilen bir yaşam tarzıdır. İngiltere’de çok şeyler öğrendim. İnsanların görünüşüne göre değil, ilkelerine ve eylemlerine göre değerlendirilmesi gerektiğini orada öğrendim. Mesleki hayatımda her zaman için hoşgörünün hakim olmasında, yaşamış olduğum o ailenin çok büyük etkisi var.


Bizim toplumumuzda da o sevgi, şevket ve sıcaklık batı toplumuna göre fevkalade daha fazladır ve aranan niteliktedir” diye konuştu.


Kızılcık, iş seyahatleri ya da tatil için yurt dışına gittiğinde gittiği ülkenin kenar mahallerini ya marketlerini gezerek insanları ve o ülkenin gerçek yaşamını öğrenmeye çalıştığını belirterek, “Bir toplumu tanımak için, evlerin kapıları kapandıktan sonraki halleri vardır. Siz onlara bakın” dedi.


Konuk yabancı öğrenciler de Türkiye’de olmaktan ve burada eğitim görmekten mutlu olduklarını ifade etti. Bir öğrenci de başka ülkede eğitim görmeyi tercih etme şansı olmasına rağmen Türkçe öğrenmek için Türkiye’yi seçtiğini, Trabzon’u da Trabzonspor dolayısıyla tercih ettiğini anlattı.



www.takagazete.com - Tarih: 22.10.2010

DARBECİLER BİLE BAŞÖRTÜSÜ HÜKMÜNÜ DİYANET’E SORMUŞ

Necamettin İLHAN’nın MAKALESİ…


Başörtüsünün dindeki yeri konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 30 yıl önce çok önemli bir fetva verdiği ortaya çıktı.


Buna göre 1980 yılında askerî darbenin hemen ardından dönemin Devlet Bakanı Mehmet Özgüneş, Diyanet’ten başörtüsü konusunda görüş ister.


Bunun üzerine toplanan Din İşleri Yüksek Kurulu, kadınların başlarını örtmesinin İslam’ın hükmü olduğunu belirten bir fetva verir. Diyanet’in başörtüsü konusundaki ilk ve son fetvası olan kararda,


Kur’an-ı Kerim’de kadınların başörtülerini, saçlarını, başlarını, kulaklarını, boyun ve gerdanlarını örtecek şekilde yakalarının üzerine salmasının emredildiği” vurgulanıyor.


Din İşleri Yüksek Kurulu’nun kararında “Başörtüsünün sonradan ortaya çıkmış bir âdet değil, İslam dininin bir hükmü olduğu” belirtiliyor.


İlk ve Son başörtüsü fetvası


Diyanet’in 30 Ocak 1980 tarihli görüşü, sonraki dönemlerdeki açıklamalarına da ışık tuttu. Diyanet o tarihten sonra yeni bir başörtüsü fetvası vermezken yetkililer, bu fetva çerçevesinde görüş ifade ediyor.

1980 askerî yönetiminin okullarda kıyafet yönetmeliği hazırlarken başvurduğu Diyanet’in fetvasının ilginç de bir hikâyesi var.


İmam hatiplerde başörtüsünü yasaklamayı düşünen dönemin Milli Eğitim Bakanı emekli General Hasan Sağlam, Diyanet’in bağlı olduğu Devlet Bakanlığı’na başvurarak, kurumun görüşünü öğrenmek ister. Dönemin Diyanet’ten sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Özgüneş, Din İşleri Yüksek Kurulu’nun acilen toplanması için talimat verir.


Kurul, 8 maddelik bir kararla başörtüsü yasağının hem İslam dinine hem de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne aykırı olacağını belirtir.
Diyanet’ten istedikleri gibi bir karar çıkartamayan hükümet, bu kez ilahiyat fakültelerinin başörtüsü konusunda karar vermesini ister.


Ancak dönemin Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç’ın ‘İlahiyat fakültelerinden de farklı bir karar çıkmaz’ uyarısı üzerine bu girişimden vazgeçilir. Diyanet’in o dönemde verdiği bu karar, sonraki yıllarda bu konuda çalışma yapan İslam âlimleri için rehber olma niteliği taşıyor.


Diyanet’in kararında satırbaşları şöyle:


Cenab-ı Hak, Müslüman kadınların başörtülerini, saçlarını, başlarını, kulaklarını, boyun ve gerdanlarını örtecek şekilde yakalarının üzerine salmasını emretmiştir.


İslam’ın doğuşundan günümüze kadar bütün İslam ülkelerinde her asırdaki uygulama da böyle devam ede gelmiştir. Hiçbir âlim hükme aykırı beyanda bulunmamıştır.


Müslüman hanımların başlarını örtmeleri, bazı çevrelerce sanıldığı gibi belli bir zümrenin sonradan ortaya çıkardığı bir âdet veya işaret değil, İslam dininin bir hükmüdür. Bu emirlerin gereği olarak kadınların örtünmesi milletimizin de bir örfü haline gelmiştir.


Anayasa’da din ve vicdan hürriyeti güvenceye alınmıştır. Din ve vicdan hürriyetinin, dinin emir ve yasaklarını hiçbir baskıya uğramadan yerine getirebilme hürriyeti olduğu şüphesizdir. Birini örtünmeye zorlamak nasıl kişi hak ve hürriyetiyle bağdaşmazsa örtünmeyi engellemek de hak ve hürriyete müdahaledir.


Örtünme Atatürk ilkelerine aykırı değildir. Devrim kanunlarında da kadın kıyafetiyle ilgili bir hüküm yoktur. Müslümanlar ‘Ya Allah’ın emri ya Atatürk ilkeleri’ gibi vahim bir tercihle karşı karşıya bırakılmamalıdır.


Necamettin İLHAN - www.ilkhabergazete.com -22.10.2010

TRABZON’UN FETHİNİN 549. YILINDA ACABA FÂTİH’E LAYIK OLABİLDİK Mİ?

Araştırmacı Yazar MUSTAFA YAZICI’nın MAKALESİ…


Trabzon’un fethi ve fetih törenleri çok yazıldı, çok kutlandı amma henüz fetih hakkı tam verilmiş değil.. Çünkü: hakkıyla kutlanmıyor. Gereken değer verilmiyor. Fâtih hakkıyla anılmıyor. Üstelik oğlu 2. Bayezid Han Velî ile torunu Yavuz ve Yavuz’un oğlu Cihan hükümdarı Kanûnî Trabzon”a çok büyük hizmetler yapmışlardır. Fakat çağımızda öyle bir nankörlük, hazırcılık, lopçuluk ve lüpcülük var ki, Trabzon’u fetheden Fâtih bile olsanız kabrinizde unutulup gidersiniz.. Fakat Trabzon’u fethedenler öyle miydi?


Hatırladığımız arşiv bilgilerine göre; Trabzon’un ilk fetih kutlama törenleri 1961 yılında fethin 500. yıldönümü münasebetiyle yapılmıştır. O zamanın valisi Kâmuran ÇUHRUH Bey idi. İlk FETİH KOMİTESİ’ ni kurdu.


Bu konuda ilk yazıyı Zîyâd (Zeyyât) NEMLİ (rahmetli) ağabey yazmıştı. Yine rahmetli Doktor-şâir-yazar Gündoğdu SANIMER ve Yücel HACALOĞLU da yanında yer almışlardı. O zaman ilk kurulan bu Fetih kutlama komitesi, Vali Vefa POYRAZ ve Belediye Başkanı Suat OYMAN zamanında “TRABZON FETİH DERNEĞİ” oldu. Bugün bu Fetih Derneği nerededir? Varsa neden hakkıyla bu milleti temsil etmez? Yoksa biz mi bîhaber kaldık?


Avukat Mahmut KURTULDU Bey, TRABZON FETİH DERNEĞİ’nin ilk başkanıydı… PTT tarafından FETİH DAMGASI (PULU) da basılmıştı. Millî mütefekkir ve meşhur yazar Semiha AYVERDİ Hoca Hanımefendi de Trabzon’a gelerek Fetih Konferansı vermişti. K.T.Ü. Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Amerikalı Araştırmacı Heath LOVRY’ nin “AYAKLI KÜTÜPHANE” dediği rahmetli Ahmet CAN BALİ HOCA da bu konuda çok önemli makaleler yazdı,konuşmalar yaptı ve de dev bir eser hazırladı.. O zamanın gazetelerinde de mevcuttur.


Daha sonraki senelerde, meselâ: 524. Fetih yıldönümü münasebetiyle 26 Ekim 1985 yılında Vali Yılmaz ERGUN ve de Trabzon Belediye Başkanı Orhan KARAKULLUKÇU zamanında daha görkemli fetih kutlama törenleri yapıldı. Hatta Trabzon’un fethi Arapça, Fransızca ve İngilizce broşürler hazırlanarak bütün dünyaya duyuruldu.


Örneklerini halâ hatırlamaktayım.. Fetih geceleri de yapılarak ulusal televizyonlarda gösterilmişti. Trabzon Belediye Başkanı Orhan KARAKULLUKÇU, 1985 yılındaki fetih kutlamasını mükemmel yapabilmek için 13 Mart 1985 yılında bir Belediye Kültür Araştırma Kurulu kurdu. Sekreteri Hüseyin ALBAYRAK ağabeydi. Belediye Başkanı birkaç ay ilmî hazırlık yaparak 24-26 Ekim tarihleri arasında Trabzon’un fethini mükemmel olarak kutladı.


O zaman bu kurulda Trabzon’un şu dinamikleri yer aldı: Kurul Başkanı Şevket ÇULHA idi. Üyeler: Derviş DEĞERLİ, Ahmet CANBALİ, Hüseyin ALBAYRAK, Cumhur ODABAŞIOĞLU, İsmail HACIFETTAHOĞLU, Doç. Dr. Haşim KARPUZ, Coşkun KULAKSIZOĞLU, Cemal Rıza OSMANPAŞAOĞLU, Aslan PULATHANELİ, Mustafa Reşat SÜMERKAN, Muzaffer KORLU idiler.


Bu kurulun yedi kişisi yürütme kurulu idi. Toplamı genel kuruldu. Âsım AYKAN döneminde bu kurul altmış kişiye çıkartıldı. Yirmi beş elemanı yürütme kurulu olmuştu.


Belediye Başkanı Orhan KARAKULLUKÇU 1-5-1986 yılında beni de resmî yazı ile bu kurula dahil etti. 2OO2 yılına kadar tam on altı sene Trabzon Belediyesi’nin bu Kültür Araştırma Kurulu sekreterliği benim tarafımdan yürütüldü. Belediyenin Özel Kalem Müdürü İhsan BEKTAŞ idi.


En faal dönemi Trabzon Belediyesi Kültür Müdürü Selim ÇELENK zamanında yaşandı. Türkiye’nin yedi kültür şehrinden biri sayılan Trabzon İstanbul basını tarafından - İstanbul ve İzmir’den sonra - üçüncü sıraya yükseltildi.


Trabzon’a iki yüz çeşme ve doksan üç civarında eser de bu dönemde kazandırıldı. Sadece bir tanesi olan Murat Yüksel’in tercüme ettiği “TRABZON’DA TÜRK-İSLÂM ESERLERİ VE KİTÂBELER” beş cilt olarak yayınlandı. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi Trabzon belediyesi hizmetleri kitapları da bu dönemde Trabzon’a kazandırıldı.


Sadece Cumhuriyet dönemi Trabzon Belediyesi belediye başkanlarının hizmetlerini yazabilmek için 1930 yılından sonraki dönemleri kapsayan tam yüz on cilt Belediye Meclis zaptı ve encümen zaptı okuduk. Öyle kolay mı? Şimdi belediye gazeteleri bile çıkamaz oldu.


Devlet belediyelere kitap basımı için bile para vermiyor... Bu kurul kurulduktan sonra yapılan bütün fetih törenleri Trabzon Valiliği ve Trabzon Belediyesi tarafından müşterek hazırlandı. Yani, bu resmî kültür heyeti tarafından.. Ne yazık ki bu kurul Belediye Başkanı Volkan CANALİOĞLU zamanında Yerel yönetimler yasası nedeniyle lağvedildi. Bir daha da kurulmadı. Şimdi Trabzon Valiliği de, Belediyesi de kurulsuzdur. Sadece Trabzon Belediyesi Kültür Müdürü ile Trabzon Valiliği Özel Kalem Müdürlüğü arasında hazırlanan müşterek bir davetiye söz konusudur. Tören bu gündeme göre uygulanır.


Peki, Şimdi soruyorum: Acaba daha önce yukarıda adını saydığım Trabzon Fetih Derneği’ni ve Kurulunu kuran ve onda görev alan büyük adamların yenisi yetiştiriliyor mu? Acaba bunun vebali kimindir?


Bakınız 1985’teki Valilik Fetih Kutlama Komitesinde derneğe ve kurula takviye olarak kimler vardı: Trabzon Valisi Yılmaz ERGUN, Tugay Komutanı Ahmet ÇAKIROĞLU, Belediye ve Fetih Kutlama Komite Başkanı Orhan KARAKULLUKÇU, K.T.Ü. Rektörü Prof. Dr. Kemal GÜRÜZ, Millî Eğitim Gençlik ve Spor İl Müdürü Bener CORDAN (Rahmetli oldu), Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Zîyâd NEMLİ (rahmetli oldu), Kültür ve Turizm İl Müdürü Volkan CANALİOĞLU, Esnaf Dernekleri Başkanı Ekrem HEKİMOĞLU, TRT Radyo Müdürü Bekir SOYSAL. Bu insanları sizler de tanıyorsunuz. Ben hepsiyle çalıştım.


O törenlerde bu derneğin, kurulun, komitenin, kurumların ve de Trabzon basının yaptığı fetih kutlama ve fethe sahip çıkma yarışının ayrıntılarına girmiyorum. Onları “2.İSTANNBUL TRABZON’UN MANEVÎ FETHİ TARİHİ” adlı eserimde ayrıntılarıyla verdim. Bu aşka ve fethe sahip çıkma devam etmelidir. Tarihi yeniden tazelemekte fayda vardır. Güzel tarihin tekerrürü güzel, çirkin tarihin tekerrürü kötüdür.1985’ten sonraki Fetih kutlamalarında meselâ: Trabzon Belediye Başkanı Âsım AYKAN döneminde işin içine MEHTER katıldı. Mehteran ekibi kuruldu.


Her kutlamada Mehterle Fetih Marşları çalınarak, şehirde fetih heyecanı yeniden yaşatılıyor. Trabzon’a çok güzel yakıştı. Zira Trabzon bir fetih şehridir. Müslüman Türk şehridir. Fatih kadar namlıdır.


Şimdiki Trabzon Valisi Recep KIZILCIK, Belediye Başkanı Orhan Fevzi GÜMRÜKÇÜOĞLU, Kültür Müdürü Murat YETER döneminde hem Trabzon’un fethinin kitabı yayınlandı. Hem de Fetih Haftasında imzalı olarak Belediye ve yazarı Hüseyin ALBAYRAK tarafından okuyuculara dağıtılacaktır.


Asıl diğer bir yenilik ise aynen Kanunî yürüyüşünde olduğu gibi; Trabzon Lisesi’nin önünden Ortahisar’a kadar FETİH YÜRÜYÜŞÜ yapılacaktır. Mehter marşları çalınacaktır. Fakat halk mehteri bu yürüyüş konvoyunun ve kortejinin önünde görmek istemektedir. Mehtersiz yürüyüş istenmiyor. Bu istek şimdiden ciddiye alınmalıdır. Fâtih’in torunu Yavuzun oğlu olan Kanunî töreninde oluyor da atası Fâtih’in fetih töreninde neden olmasın?


Diğer bir yenilik de bütün okulları temsilen gelen öğrenciler Ortahisar’da Hüseyin Kazaz Kültür Merkezi’nde, 26 Ekim 2010 Salı günü saat 13.00’te gerçekleşecek olan FETİH SOHBETİNDE Araştırmacı-Yazar Mustafa Yazıcı olarak benim konuşturacağım Araştırmacı yazar ve “TRABZON’UN FETHİ” kitabının yazarı Hüseyin ALBAYRAK’ı dinleyerek, yeni bilgiler edineceklerdir.. Bu iki yazar da Karadeniz Yazarlar Birliği üyesi ve İLKHABER GAZETESİ köşe yazarıdırlar. Hüseyin Albayrak ayrıca Avrasya ve Türkiye Yazarlar Birliği üyesidir. Programı ayrıca özel olarak Kuzey TV de verecektir.


Böylesi Trabzon’a yakışır zengin bir fetih kutlama gündemi ve kutlama töreni hazırladığı için Trabzon Valiliği’ne ve Trabzon Belediyesi’ne Trabzonlular olarak cânü gönülden teşekkür ediyoruz.


Trabzon’un dinamiklerinin Trabzon için yapmakta olduğu fedakârlıklar anlatmakla bitmez. Bu nedenle ayrıntılarına girmedik. Sadece resmî tarihi -köşemizin darlığına rağmen- aktarmak istedik. Bu vesile ile fetih törenlerinde buluşmak üzere hoşça kalınız!.


Araştırmacı Yazar MUSTAFA YAZICI
www.ilkhabergazete.com -22.10.2010

23 Ekim 2010 Cumartesi

87. YILDA “EKİM GEÇİDİ 9” TRABZON SERGİSİ AÇILDI

Cumhuriyet’in 87. Yılında İstanbul Modern Sanatlar Müzesi Derneği’nce “EKİM GEÇİDİ 9” TRABZON SERGİSİ, 22.10.2010 Cuma Günü Saat 17.30’da Trabzon Ortahisar, Hüseyin Kazaz Kültür Merkezinde Açıldı.


''Cumhuriyet’e Saygı ve Onu Sahiplenme'' amacıyla İstanbul Modern Sanatlar Derneği’nce düzenlenen ve ev sahipliğini Trabzon Belediyesinin yaptığı serginin 22.10.2010 Cuma Günü Saat 17.30’da, Trabzon Ortahisar, Hüseyin Kazaz Kültür Merkezi'ndeki açılış törenine, Trabzon Valisi Recep Kızılcık, Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Kansız, İstanbul Modern Sanatlar Müzesi Yönetim Kurulu Başkanı Gülsün Erbil ile sanatseverler katıldı.
Açış konuşmasını sergi organizatörlerinden Kadir Şişginoğlu yaptı. Şişginoğlu, 2002 yılından bu yana sanatçı sorumluluğu ile Cumhuriyet'e saygı ve onu sahiplenme amacıyla Ekim Sergisi'ni düzenlediklerini belirterek,


''Bu yıl 18 ayrı ilde yaklaşık bin sanatçının katılımıyla sergimiz düzenlenmektedir. O illerden biri de Türk resim sanatının çok önemli merkezlerinden biri olan Trabzon'dur'' dedi.


Sergide 10 ilden 92 sanatçının eserlerinin yer aldığını ifade eden Şişginoğlu;


''Farklı kuşaklardan birçok sanatçının yer aldığı geniş katılımlı bu ulusal serginin, Trabzon'un ve ülkemizin sanat kültürüne katkıda bulunacağına inanıyoruz'' diye konuştu.


Trabzon Hüseyin Kazaz Kültür Merkezinin üst katında düzenlenen sergide;


1-Orhan İlyas(Kemençeci Heykeli), 2-Haydar Durmuş(Y.B. Tablo), 3-Kadir Şişginoğlu(Y.B. Tablo: Güvercinler), 4-Selahattin Hasırcıoğlu(Y.B. Tablo), 5-Banu Grote(Heykel), 6-Hüseyin emre Birinci(Tablo), 7-Mustafa Şener(Tablo), 8-Bedri Rahmi Eyüboğlu(Kalamış Yazmaları), 9-Bedri rahmi Eyüboğlu(Yazmalı Genç Kız), 10-Bedri Rahmi Eyüboğlu(1907 tarihli tablo), 11-Bedri rahmi Eyüboğlu(Cam rölyefli tablo), 12-Gülsün Erbil(Mistik Şemşi-li ağ örgülü tablo), 13-Gülay Çallı(Tablo), 14-Raif Kalyoncu(Y.B. Tablo), 15-Birce Yıldız Birdinç(Y.B. Tablo), 16-Selman Uzun(Y.B. Tablo), 17-Rasim Çubukçu(Hanımlar Tablosu), 18-Aşan Cora(Y.B. Tablo), 19-Elif Karadayı(Y.B. Tablo), 20-Dilek dindar(Y.B. Tablo: Uğru Böcekleri), 21-Yusuf Enveroğlu Alizade(Y.B. Tablo), 22-Meher bayramoğlu(Y.B. Tablo), 23-Yasemin Lümalı(Y.B. Tablo), 24-Abid Güner (Y.B. Tablo: Orman Manzarası), 25-M. Kemal Çetinel(Komp-Çıplaklar), 26-Meltem Sabriye Özcan(Y.B. Tablo), 27-Serdar Yılmaz(Y.B. Tablo), 28-Nursel B Sökmenayram(Y.B. Tablo. Çıplak adam), 29-Halil Baş(Y.B. Tablo), 30-Mürüvvet Ay(Y.B. Tablo), 31-Günay Aral(Y.B. Tablo), 32-Sezgin Yüksel(Kuşlar Motf), 33-Güler Genç Erol(Kız), 34- Semra Sağlam(Y.B. Tablo), 35-Mansur Caferov(Y.B. Tablo: insanlar),36-…(Soyut Resim), 37-Arif Askerov(Y.B. Tablo), 38-Elif Soyer(Y.B. Tablo), 39-M. Hikmet Malkoç(Y.B. Tablo), 40-Ali Asker Bal(Y.B. Tablo), 41-Ceyhan Murathan(Y.B. Tablo: Karadeniz yaşantısından kesitler), 42-Leyla Afacan Kodaman(Y.B. Tablo), 43-Behice İskender( Atatürk), 44-Kenan Demir( Yük taşıyan kadınlar), 45-Seda Üngün(Y.B. Tablo), 46-Y. Öçay(Y.B. Tablo: Kelebek)’ın tablo resim ve heykelleri sergilenmiştir.


HABER: Muhammet Yavruoğlu

ORDULU SANATÇILARDAN TRABZON’DA RESİM SERGİSİ

Ordulu ÖRSEV üyesi 16 Sanatçı, Trabzon’da Resim Sergisi Açtı




Fotoğraftakiler: Hüsnü Yakın, Talip Sezer, Emin Öztürk(Dernek Bşk.) ve Banu Atabay;  
FOTO: MUHAMMET YAVRUOĞLU
Ordu Plastik Sanatlar Derneği’nin Trabzon Resim Sergisi; bugün(22.10.2010 Cuma) Saat: 17.30’da Trabzon Eski Valilik Binasındaki Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne ait Güzel Sanatlar Galerisi’nde açıldı.

Yoğun bir katılımın olduğu bildirilen sergide Ordulu 16 profesyonel Sanatçıya ait toplam 120 eser yer aldı. Sergi 22 Ekim – 04 Kasım tarihleri arasında sanatseverler tarafından gezilebilecek.

Sergiye de katılan Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, Ordu'dan göç eden etnik grupların resmedildiği eserlerle ilgili soru üzerine,

''Her şeyden önce sanat gerçekten dinlendirici ve çok çığır açıcı, düşünce açıcı bir uğraş. Yüzyıllardır bu topraklarda rengi, felsefi düşüncesi, inancı farklı olmakla birlikte hep beraber yaşamışız ve ortaya bir medeniyet çıkmış. Biz buyuz. Biz bu farklılıklarımız ile güzeliz ve güçlüyüz'' dedi.


Fotoğraftakiler: Hüsnü Yakın, Talip Sezer, Emin Öztürk(Dernek Bşk.) ve Banu Atabay;
FOTO: MUHAMMET YAVRUOĞLU
FOTO: MuhamFOTOfotmet YAVRUOĞLU  
Sergide tablo resim, grafik tasarım ve illüstrasyon(bezeme) gibi farklı sanat eserleri sergileniyor. Sergi hakkında konuşan Dernek Başkanı Emin Öztürk:
Serginin ilkini İstanbul’da, ikincisini Batum’da, üçüncüsünü de şimdi Trabzon’da açtık.

22 Ekim 2010 Cuma günü 17.30’da Trabzon eski vali Konağında yer alan Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ne ait Trabzon Güzel Sanatlar Sanat Galerisinde açtığımız sergimizi halkımızın beğenisine sunduk. 16 sanatçımıza ait toplam 120 eserin sergilendiği sergimiz iki hafta boyunca açık kalacak.

Bu sergimizin ardından Yunanistan’ın başkenti Atina’da sergimizi açacağız” dedi.


Bu Sergiyi önemli yapan Karadeniz Plastik Sanatlar Derneğinin Anadolu Sergileri kapsamındaki birçok ilde planlanmış sergilerin ilkinin ilimizde olması.
Bunun dışında Dernek bünyesinde çalışmalarını sürdüren Türk Resim Sanatında isim olmuş önemli sanatçıların orijinal eserlerini görmek çok önemsenecek bir durum. Karadeniz Plastik Sanatlar Derneği bünyesinde birçok sanatçı aktif olarak etkinlikler yapmaktadır.

Öncelikli olarak Sergide dernek üyelerinden 16 Sanatçının 120 eseri bulunmaktadır. Sergide çalışmaları bulunan üyelerden Farklı üniversitede Güzel Sanatlar fakülteleri ve Resim bölümlerinde aktif olarak öğretim emekli olan hocaların yanında isminden söz ettiren gençlerde bulunmaktadır.

Katılan sanatçıların her biri Türk sanatında yer edinmiş kişilerden oluşmakta ama özellikle birkaç isimden söz etmek gerekirse öncelikli olarak Marmara Üniversitesi Resim bölümünden Prof. unvanıyla emekli olan Ali Candaş'dan söz etmek gerek. 1940 Trabzon doğumlu sanatçı, 1965’li yıllarda Ordu Perşembe Öğretmen Okulu' resim-İş öğretmenliğine yaptı ve 1971 yılında ilk kişisel sergisini bu şehirde açtı.

Bu günlerde Türk Resim Sanatının en büyük isminin çalışmasının ilimizde sergilenmesi önemli bir ayrıntıdır.

Bir diğer isim ise Abit Güner'dir. Güner, üzerinde söz edilmesi gereken bir başka sanatçıdır. 1947 yılında Trabzon doğumlu sanatçı halen çalışmalarını Trabzon'da, kendi atölyesinde sürdürmekte ve hiperrealizm anlayışındaki natürmortları ismini uluslararası sanat camiada haklı bir yere yazdırmış bir sanatçı. Birçok kurum ve koleksiyonda eserleri olan sanatçı birçok kişisel ve karma sergiye katılmış büyük bir usta.

Dünyaca ünlü Türk Karikatür ve Grafik Sanatçısı, 1954 yılında Mesudiye'de doğan, 23'ü uluslararası olmak üzere, toplam 64 ödülün sahibi Gürbüz Doğan Ekşioğlu’nun da sergide eserleri bulunuyor. Ekşioğlu’nun eserlerinden;
Bir kuşun kendisine yuva yapması için bir ağacı kökünden söküp götürdüğü çalışmadan, kafes içinde uçan kuşun özgür olmadığının anlatılmasına kadar her ölçüde resim bulunuyor.

Beli bağlı bir kuşun uçması da kısıtlanmış özgürlüğü gösteriyor. Yeşilin, ormanın, her tarafın yok edilmesinden sonra oluşturulan yapay bir havuz ise sonu olmayan suni bir güzelliğe dikkat çekiyor. Yani, dünyayı önce kendi elimizle yok ediyoruz, sonra da suni bir çalışma içine giriyoruz.
Bir başka eserde de, özgür kuşla özgür olmayan kuş arasındaki eşitliği de görebiliyoruz. Dengenin aynı olduğunu ve özgür olan kuşun bile özgür olamadığını anlıyoruz.

Sergide eseri olan sanatçılardan Önder Aydın ise 1955 Perşembe doğumlu Ömer Aydın 1979 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü'nden mezun oldu. Daha sonra lisansını tamamladı. Uzun yıllar sanat eğitimciliği yaptı, çocuk kitapları resimledi. Ulusal ve Uluslararası Sanat Festivallerinde eserleri sergilendi. Çalışmaları hakkında kitap, ansiklopedik sözlük, sanat dergisi, katalog ve basında çok sayıda röportaj ile değerlendirme yazıları yayınlandı.
Sanatçının resimlerinin esin kaynağı, Anadolu uygarlıklarına ait heykeller, mozaikler, rölyefler, fresko ve lahitler'dir. Resimlerinde Fantastik ve sürrealizme yakın bir anlatımı olan Önder Aydın 20 kişisel sergi 250’nin üzerende ise karma sergiye katıldı.

İçlerinde Ordu Valiliğinde olan birçok kurum, kuruluş müze ve koleksiyonda eserleri olan sanatçı çalışmalarını Ankara'da kendi atölyesinde sürdürmektedir ve halen Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı'dır.


Sergide birbirinden önemli 16 sanatçı eserleriyle düş ve sanat dünyalarını keşfetmeniz için sizleri, değerli sanatseverleri bekliyor.


HABER ve FOTOĞRAF: Muhammet YAVRUOĞLU

SERGİDEN BAZI FOTOĞRAFLAR:
























22 Ekim 2010 Cuma

TRABZON YETİŞTİRME YURDUNA ZİYARET

Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık’ın eşi Bayan Kızılcık Trabzon Yetiştirme Yurdunu Ziyaret Etti.


Trabzon’a geldikten sonra zamanının büyük bir bölümünü yaşlılar, yardıma muhtaç vatandaşlar ve çocuklara ayıran, Trabzon’da kadın dayanışmasına büyük katkı sağlayan ve bu yönde dernek kurup birçok projeyi hayata geçiren Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık’ın eşi Sema Kızılcık, Trabzon Yetiştirme Yurdu’nu ziyaret etti.



Beraberinde vali yardımcılarının eşleri Arzu Batuk ve Suna Mercan ile yetiştirme yurdunu ziyaret eden Bayan Kızılcık, yurttaki çocukların sorunlarını ve isteklerini dinledikten sonra “Çocuklarımızın sorunu bizim sorunumuzdur. Zorluklar var ama gayretli, duyarlı olursak, bu sıkıntıları aşabiliyoruz” dedi.


Akşam yemeğini çocuklarla birlikte yetiştirme yurdunun yemekhanesinde yiyen Bayan Kızılcık, yakından ilgilendiği çocuklarla bol bol sohbet etti.


Bayan Kızılcık, “Devletimizin himayesi ve koruması altında bulunan çocuklarımızı sık sık ziyaret ediyoruz. Çocuklarımız geleceğimizdir. Bakıma muhtaç çocuklarına ve yaşlılarına sahip çıkan toplumların gelecekleri parlak ve güvenli olur” dedi.



Yetiştirme yurdu öğrencileri Bayan Kızılcık’a ziyaretlerinden dolayı memnuniyetlerini ifade edip, teşekkür ettiler. (V.B.)

İkizdere Vadisi Sit Alanı Edildi

İkizdere Vadisi’nin Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı ile SİT Alanı ilan edildiği belirtildi.

İkizdere Derneği tarafından yapılan açıklamada,

“Yıllardır STK’lar olarak verdiğimiz hukuk mücadelesinin ve halk dayanışmasının bir sonucu olarak, bilimi ve gerçekleri de arkasına alan İkizdere, kazanmıştır.
Bölgemiz Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü’nce SİT alanı ilan edilmiştir. Bundan böyle ülkemizde bir vadi daha HES darbelerinden korunmuş olacak ve ülkemiz geleceğine İkizdere doğal güzellikleri ile hizmet edecektir.

Türkiye’de HES’leri tartışılır hale getiren ve sorgulamamıza yardımcı olan başta İkizdere Derneği olmak üzere, HES konusunda birçok STK ile ortak hareket eden İkizdereliler, bölgelerini korumak için tüm yasal yollara başvurdu ve hukuk alanında birçok zaferler kazandı. Ancak tüm bu kazanımlara rağmen bölgede kalıcı bir çözüm oluşturmak için bölgenin SİT alanı olması gerekliliğini savunan İkizdere Derneği, gelinen noktada amacına ulaşmış oldu. Bölgemizin önümüzdeki yıllarda yalnızlaşmaması yok olmaması kanser vadisi olmaması için çabalayan ve bu uğurda bizlere desteklerini esirgemeyen tüm STK’lara, basın yayın organlarına ve elbette mücadelenin kilit noktasında yer alan İkizderelilere sonsuz teşekkürlerimizi sunar, ve gelecek asırlara bırakılmış bir doğa mirasının oluşmasına katkı sunan tüm vicdan sahibi kamu kurum ve kuruluşlarına saygılarımızı iletiriz” denildi.

Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun almış olduğu karar ile vadide yapımı planlanan ve devam etmekte olan HES projelerinin iptali gündeme geldi. İkizdere Vadisi’nde tamamlanan 1, yapımı süren 5 ve projelendirilen 24 HES projesi bulunuyor.

http://www.medyatrabzon.com/ - 22 Ekim 2010