Bütün dünyayı fitne ve fesada veren bu yeni haberler belge değil, birer terör ve savaş projesidir.. Casusların internet yoluyla Türkiye'ye saldırma plânlarının uygulamasıdır.
Bu uygulamadan en kârlı çıkan olarak İsrail kendinin olduğunu bizzat açıkladığına göre; bu haberlerin İsrail'in oyunu olduğunu herkes anladı. Fakat Dünya kamuoyu "ABD ve AB dostluğunun ve de politikalarının sonu mu geldi?" demekten de kendini alamadı.
Daha doğrusunu sorarsanız, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta Lübnan'da yaptığı İsrail'i katil ilân eden ve sorgulayan konuşmasıyla Sn. Devlet Bahçeli'nin bunu eleştiren konuşmasını Televizyonlarda duyduğum zaman kuşkulanmıştım.
Çünkü: Vaktiyle Konya'da Erbakan Hocanın yaptığı İsrail aleyhtarı Mitingdeki konuşmasına benzemişti. Çünkü: Su uyur düşman uyumaz.. İşte bu belgeler asıl düşmanların hiç uyumadığını çağımızda bir kere daha gösterdi.. Aynı şekilde Türkiye Başbakanına ve iktidarına saldırı başlatılırken bunun Türkiye'ye kurulmuş yeni bir tuzak olduğu da ortaya çıktı.
Bu kalleş internet saldırısının Türkiye Dış İşleri Bakanı Sn. Davudoğlu’nun Waşhington'da olduğu gece başlatılması gizli ecnebi niyetlerini de, dillerinin altındakileri de ortaya çıkardı. Neymiş: Türk Dış İşleri Bakanı çok tehlikeliymiş.. Sn. Erdoğan iki yüzlü politika uyguluyormuş.. Yüzden batıcı, kalpten Doğucu imiş.. Lâikliğe rağmen Türkiye'de İslâmiyet çok ilerlemişmiş... PKK; Türkiye tarafından çok dışlanıyormuş(Halbuki PKK Parti yapılarak, T.B.M.M’ne bile girdi).. Kıbrıs'tan hiç taviz verilmiyormuş.. AB Kriterlerine tam uyulmamışmış.. Türkiye ekonomisi istikrarsızmış.. İsrail çok köşeye sıkıştırılıyormuş.Türkiye İran'a karşı çıkmıyormuş.. Türk Ordusu ihtilâl yapmıyormuş... Türkiye, Ortadoğu ülkelerini hep örgütlemişmiş.. Daha neler neler.. Bunlar PKK ve İsrail'in yaptığı kötülüklerden çok mu? Demek ki: eğer böyle ise, Türkiye çok iyi yolda ama düşmanların işine gelmiyor... Bu nedenle hiç AB'ye giremezmiş.. Girmek şöyle dursun Türkiye ile Avrupa arasına bir Tampon Bölge kurulmalıymış..
Zaten ABD, AB ve İngiltere'nin bahaneleri buraya kadardı.. Atalarımız ne güzel demişler: "Domuzdan post, düşmandan dost olmaz" diye.. Türkiye'yi kullanamadılar mı hemen feryâdı basıyorlar.. Bu durumda batıdan dostluk ve barış beklenir mi? Şu anda Savaşçılar, barışçıları al aşağı etmek istiyorlar.. Güney Kore ile Kuzey Kore'yi dövüştürüp, seyretmek; silâh ,ilâç ve gıda satmak istiyorlar.. Türkiye'yi de yeniden Nato için Kore'ye yollayacaklar.. Türkiye'yi kullanmak istiyorlar. Reddetti mi hep bir ağızdan birlikte saldırıyorlar.. Yaralı aslana sırtlanların saldırıları gibi..... Türkiye'nin İsrail ve O'nun taşeronu olan PKK karşısında pes etmeyişinden, başarılı olmasından rahatsız oldular. Huylandılar.. Çünkü: oyunları bozuldu.. Türkiye'den çok korkuyorlar, amma kendi çirkinliklerini hiç hesaba katmıyorlar.. Dünyayı kendilerinin biliyorlar. Malum mağrur horozlar, Güneşin kendi ötüşleri yüzünden doğduğunu zannederler. Halbuki: Horozlar Güneşin doğuşuna göre öterler..
Hani, Hz. Musa(A.S.): "Ben de öldürür ve diriltirim" diyen Firavuna "Madem öyle benim Rabbim sabahleyin Güneşi Doğudan doğdurup batıdan batırıyor. Sen de Batıdan doğdur ve Doğudan battır bakalım?" deyince apışıp kalmıştı, ya bunlar da Türkiye karşısında öyle oluyorlar...
Hz. İbrahim(A.S.) de Nemrut’larla böyle uğraşmıştı.. Bugünkü İsrail, Kardeşleri olan Hz. Yusuf'u kuyuya atan Yahudilerin soyundan geliyorlar.. Hz. Yakub'un gerçek Allah yolundaki oğlu Yusuf'un soyundan değiller ki.. Altın Buzağıya tapanların neslinden.. Onun gurur duyduğu belgeler de işte böyle olur..
İsrail değil, Sn. Erdoğan’ı ABD Başkanı Obama'yı da devirmeye çalışıyor.. Bu nedenle bu belgeler dünyayı karıştırdığı için Sn. Erdoğan’ın Lübnan konuşmasını aşırı bulan Fransa, ABD ve İngiltere'yi bile şaşırttı. Bakalım Şimdi ne olacak.? Kulların kendine göre bir plânı varsa Yüce Allah’ın da kendine göre bir plânı var.. Acaba bu İnternet uydularının yerleştirildiği gökler kimin elindedir?
Belgeleri yayan “Assange” denilen kimse, kayıplara karıştı. ABD güya bu belgeleri sızdıranlara dava açmış.. İnterpol kırmızı bültenle onları arıyormuş.. Hani, ABD'ye rağmen veya haberi olmadan dünyada birşey olamazdı. ABD'de kim? Karıştıran dünyayı öyle karıştırıyor ki.. Belki kendisi karıştırıyor. Fakat bu daha çok onun aleyhine olmaktadır. Asıl Tarihi yanılgıları budur. Zararının acısını bu politik morfinin uyuşturması geçinde mutlaka anlayıp çekeceklerdir..
Ankara da belgeleri sızdırdığı söylenen diğer zanlı Eric Edelman'ı karanlık ilân etti. Bu şahıs da her gittiği ülkeyi bölen biriymiş... Belgelerin yayınlandığı yer hiçbir bombanın etkileyemeyeceği bir yer altı sığınağı imiş.. Kimin bu sığınak? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD ve Medyayı çok sert bir dille haklı olarak uyardı.
Bu "Bay Sızıntı" denilen kimse ABD ve Medyayı onu bulmamakla sorumlu tutarak suçladı. AKP içinde üç xxx'li bilinmeyen kodlu Brütüsler varmış... Bunlar da kim? Kimin adamları? Ortaya çıkarılacakmış.. Obama ve Putin de bunları kötülemiş.. Belgeler Sn. Erdoğan'ın dünürü Sadık Albayrak'a kadar atıflı saldırılarda bulunmuş.. Yani, Trabzon'a kadar saldırı ve şayia uzatılmış... Bu nedenle Sayın Erdoğan: "Bu adamın hayatı okuyup yazmakla geçmiştir. Başka bir şey bilmez” şeklinde açıklama yapmak mecburiyetinde kalmıştır.
Acaba bu İnternet Çamuru Trabzon'a neden sıçratılıyor dersiniz.. İyi düşününüz bakalım bulabilecek misiniz? "İsviçre Bankalarında parası var" diyenler için "ispat ederseniz istifa ederim. Fakat siz yerinizde durabilecek misiniz?" çıkışını yapmıştır. Köstebeğin bulunması için İç İşleri Bakanı da çalışma başlatmıştır. Bu sızıntının çıkış noktası ABD, İsrail ve PKK bağlantılı gösteriliyor. Bakalım bu radyasyon sızıntısında kimler yanacaktır? Bu ateşi hangi zâlimler yakmıştır? ABD'ye rağmen olduğu için ABD otoritesi gitgide sarsılmaktadır. Haberi varsa bu tehditten daha çok kan kaybetmektedir. Psikolojisi de bozulacaktır.
Öbür yan da Rusya’nın da Mafya devletine döndüğü, Mafya yoluyla PKK'ya silâh sattığı bu belgelerde açıklandı. Yani, hepsi PKK ile diyalogdadır. Yani, bunlar hep başta Türkiye aleyhine üretilen komplo teorileridir amma, bu radyasyon ateşinin içine bizzat kendileri düşmüşlerdir. Güya, Türkiye aleyhinde kamuoyu oluşturacaklardı. Türkiye daha çok takdir edildi ve güçlendi. İtimad sağladı. İki yüz elli bin belgenin sadece otuz adedi Türkiye aleyhine imiş..
Hepsi olsa ne olacak? Fâsıkların haber ve tehditleri geçerli mi? Ne işe yarar? Güya medeniler.. Kravatlı teknik zâlimlerin oyunu böyle olur. Tarihte kimin karşısına adaletle dikilebilmişlerdir? Kime mutluluk verebilmişlerdir..? Bu işin uluslararası uzmanı Sn. Aytunç ALTINDAL hepsinin art niyetlerini açıkladı.
Galiba, ABD, AB ve İsrail Politikalarının sonu geliyor. Birer birer bu zâlim politikalar iflâs ediyorlar.. Türkiye'nin vizeleri kaldırmasına bile tahammül edemediler..Türkiye'ye Füze kalkanı kurmaya uğraşıyorlar..
Türkiye kalpleri fethetmeye devam ettikçe onlar kıskanıp hased edecekler. Türkiye'ye yüz yüze bir şey yapamayanlar böyle kalleş oyunları oynuyorlar, böyle tuzakları kuruyorlar.. AKP'nin sonu gelmekle de Türkiye'nin sonu -asla- gelmez... Kendileri kendilerine çekidüzen versinler..
Tarih boyu Türkiye'ye kurdukları tuzaklara kendileri düşmeye başladılar. Böyle ciyaklamaları hep bu yüzdendir.. Timsah gözyaşlarına hiç kimseler aldanmasın.. Allah’ın düşürdüğünü hiç kimse çıkaramaz. Çıkardığını da hiç kimse düşüremez... Önce tövbekâr olsunlar.. Şer yolları ebedî değil. Şer iktidarları da.. Sonları görünüyor.. Wikileaks belgeleri de ne ki?
HOŞSADÂ
Mustafa YAZICI
Araştırmacı Yazar
Akçaabat Doğanköy Beldesine bağlı Mucura(Ulan)Yaylasındaki evinin çatısında tamir yapmak amacıyla aracıyla yaylaya gidince, evinin bacasında tamir yaparken çatıdan düşerek, ağır yaralandı.
Kış sezonu nedeniyle göçlerin bulunmadığı yayla evinde inceleme yapmak üzere tek başına yayladaki evine giden Cengiz Terzi(38), evin bacasında tamir yaparken çatıdan düşerek, ağır yaralandı.
Şans eseri bir işi için yaylada bulunan Yavuz Yazıcı’nın duyduğu feryat üzerine olay mahalline geldiğinde Cengiz Terzi’nin evinin damından düşerek, ağır yaralandığını görünce yaralıyı hemen aracıyla hastaneye kaldırdı.
Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Cengiz Terzi’ye burada hemen müdahale edildi ve sağ kaburgalarının kırıldığı anlaşıldı. Tedavi altına alınan yaralının tedavisi 3. Kat 350 no.da devam etmektedir. Hayati bir tehlikesinin kalmadığı anlaşılan yaralı Cengiz Terzi’nin yakında taburcu edilmesi beklenmektedir.
Kaza anında yaylada bulunan Yavuz Yazıcı; yayla evinin damından düşerek büyük hayati tehlike atlatan Cengiz Terzi’nin kurtulmasına vesile olduğundan Doğanköy beldesinde büyük takdir topladı.
TRABZON HABER AJANSI
TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu 5-6 Aralık 2010 Tarihlerinde Trabzon’da Çeşitli Ziyaretlerde Bulunacak..
AK parti Trabzon Milletvekili Safiye Seymenoğlu, AK Parti Ağrı Milletvekili Fatma Salman Kotan, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, AK Parti Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz, CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal’dan oluşan komisyon üyeleri ve beraberlerinde Komisyona katılacak olan Uzmanlar; Gökalp İzmir ve Aygül Fazlıoğlu ile birlikte ilimize yapacakları ziyaret programı aşağıya çıkarılmıştır.
05 Aralık 2010 Pazar günü Uzungö’de gezintiye katılacak olan komisyon üyeleri, 06 Aralık 2010 Pazartesi günü Kadın ve çocuklara yönelik faaliyet gösteren Değirmendere’deki Trabzon Toplum Merkezi’ni ziyaret edecekler.
Ardından Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık’ı ziyaret ettikten sonra Saat 19.30’da Zorlu Grand Otel’de Kamu Üniversite ve Kadın STK temsilcileri ile yapılacak olan toplantıya katılacaklardır. (V.B.)
TRABZON HABER AJANSI
“Bir Gün Hepimiz Engelli Olabiliriz” diyen Vali Kızılcık’a bir engelli Çocuk: “Vali Bey, içimden geldiği gibi hareket edebilir miyim?” dedi. İzni alınca bacak bacak üstüne atıp çayını içen çocuk, daha sonra Valinin boynuna sarılarak, öptü.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, bir grup engelliyi makamında kabul etti. Vali Kızılcık makamında kabul ettiği engellilerle bir süre sohbet ederek sorunlarını dinledi.
Engelli vatandaşların, engelli olmayanlar kadar toplumda yaşama hakkı olduğunu belirten Vali Kızılcık, “ Bir gün hepimiz engelli olabiliriz. Engelliler gününüz kutlu olsun. Tabiî ki bu tür günlerin en büyük özelliği sizlerin de en az engelli olmayan vatandaşlarımız kadar bu toplumda yaşama hakkınız temel hak ve hürriyetleriniz devletten hizmet talep edebilme hakkınız olduğunu topluma ve yetkililere duyurabilmektir” dedi.
Ülkenin gelişmişliği engellisine verdiği haklarla doğru orantılı olduğunu belirten Vali Kızılcık, “Gerçekten toplumun tüm kesimlerine hak ettiği değeri veremeyen, ayrımcılık yapan, toplumların ve devletlerin medeniliğinden ve gelişmişliğinden bahsetmek mümkün değildir. Bu çerçevede hem yerel yönetimlerimiz, hem de devletimiz bu anlamda sizlerin daha iyi koşullarda yaşayabilmeniz ve toplumsal üretim hayatına katılabilmeniz için gerekli düzenlemeleri ve çalışmaları da yürütmektedir.
Toplumumuzda duyarlılığın daha fazla oluşması için şüphesiz sivil toplum kuruluşlarımızın ve bizlerin daha fazla işbirliği yapması, çaba sarf etmesi gerekmektedir. Oluşturduğumuz sivil toplum kuruluşları bu anlamda son derece önemlidir. Onların organizasyonu ve bizlerin desteğiyle ümit ediyoruz ki sizler için daha yaşanılabilir bir dünyayı kurmanın mutluluğunu duyacağız” dedi.
Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık kendisini ziyaret eden engelli vatandaşlara birer saat hediye etti.
Vali Kızılcık’ın kabulü esnasında Trabzon’a misafir olarak Tarsus’tan gelen engelli Fatih Yaylak, Vali Kızılcık ile görüşmesinden çok mutlu olduğunu belirterek, ”Trabzon’a misafir olarak gelmiştim kendi sakat arabamla Vali’yi görmek için buraya geldim. Çok mutlu oldum. Vali beyin vermiş olduğu hediyeyi ömrüm boyunca saklayacağım” dedi. Fatih Yaylak, Valinin verdiği hediyeye karşılık olarak kendisine bir tespih hediye etti.
Bir başka engelli çocuk da; “Vali Bey, içimden geldiği gibi hareket edebilir miyim?” deyince; Vali, “pek tabii istediğin şekilde hareket edebilirsin” dedi.
Çocuk bunun üzerine bacak bacak üstüne atarak, oturup çayını içti. Sonra da makam koltuğunda oturan Vali’nin boynuna sarılıp onu öptü. Engelli çocukları kabulde Trabzon Sosyal Hizmetler İl Müdürü Selim Çelenk de hazır bulundu.(V.B.)
TRABZON HABER AJANSI
Trabzon İl Jandarma Komutanlı Ekiplerince yapılan operasyonda bir miktar kaçak silah-mühimmat ve uyuşturucu yakalandı.
Trabzon İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince yapılan İstihbari çalışmalar sonucunda; Of İlçesinde N.D ve M.K. isimli şahısların Silah, Mühimmat ve Uyuşturucu Madde Kaçakçılığı yaptığı yönünde bilgiler elde edilmesi üzerine şahıslara ait ev ve eklentilerinde arama yapmak üzere adli makamlardan arama kararı alındı.
Trabzon İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince 30.11.2010 günü alınan arama kararına istinaden şahısların ev ve eklentilerinde yapılan arama faaliyeti sonucunda; (1) adet Kaleşnikov marka piyade tüfeği, (1) adet Kaleşnikov piyade tüfeği kasaturası, (3) adet tabanca, (22) adet silahlara ait şarjör,(867) adet çeşitli çap ve markalarda fişek ,(100) gram barut, (56) adet tabanca fişeği kapsülü, (41) adet silah tamirinde kullanılan mühtelif malzeme ve (200) gram kubar esrar maddesi ele geçirildi.
Olayla ilgili Cumhuriyet Savcısının talimatı alınarak, bahse konu ev ve eklentilerinde ele geçen silah ve uyuşturucu maddeye el konulmuştur.
Şüpheliler Cumhuriyet Savcılığına sevk edilerek, ifadesinin alınmasına müteakip tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (V.B.)
TRABZON HABER AJANSI
Vali Kızılcık: “Küçük hesap peşinde koşanları Trabzonluların vicdanına havale ediyorum” dedi.
Vali Kızılcık, afet kapsamında Trabzon’a gelen son yılların en büyük ödeneğinin ilçelere paylaşımında haksızlık yapıldığına dair dedikoduları il genel meclisi üyeleri ile bir araya geldiği toplantıda cevaplandırdı.. Vali Kızılcık; “Kılı kırk yardık. Bu dedikoduları ürütenler küçük iş peşindeler” dedi..
İl Genel Meclisi’nin aralık ayı toplantılarının sona ermesi nedeniyle Vali Dr. Recep Kızılcık, İl Genel Meclisi üyelerine Akçaabat’ta bir yemek verdi.
Yemeğe İl Genel Meclisi Başkanı Haydar Revi ile İl Genel Meclisi üyelerinin yanı sıra Özel İdare Genel Sekreteri İbrahim Kul da katıldı.
Vali Kızılcık yemekte yaptığı değerlendirmede İl Özel İdarelerinin güçlendirilmesi gerektiğine değinerek, bunu yapmanın ancak kendilerine verilen yetkiyi daha etkin ve sorumluluk duygusu içinde kullandıkları sürece mümkün olabileceğini söyledi.
İl Özel İdaresi olarak sadece Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü mantığı ile Özel İdarenin yönetilemeyeceğinin de ifade etti..
Küçük Hesaplar Peşinde Olmamalıyız
Vali Kızılcık, özellikle Afet ve Acil Durum İl Müdürlüğü’nün Türkiye’de örnek bir konuma gelme aşamasında olduğunu belirtti. Bu fasıldan Trabzon’a gelen 7 milyon ek bütçe ödeneğinin ilçelere ve afete maruz kalan bölgelere dağıtımında haksızlık yapıldığı kayırma olduğu yönündeki değerlendirmelere de cevap verdi. Kızılcık
“Bu dedikoduları üretenleri Trabzon halkının vicdanına havale ediyorum. Kılı kırk yardık. Trabzon’un bütün köyleri ilçeleri bizim için aynı değerde aynı özellikte ve aynı hassasiyettedir” dedi.
Kızılcık, “Küçük hesaplar ve bugünü kurtarma peşinde olmayalım. Aldığımız her kararda bölgemizin tamamına hitap edebilecek düşüncede olmalıyız belki kaynak ayırarak değil ama büyük oranda fikri bazda bölgemize örnek olma şansına şansına sahibiz” şeklinde konuştu.
İl Genel Meclisi Başkanı Haydar Revi, Kasım ayının bütçe ayı olduğunu ve bu nedenle oldukça yoğun bir ay geçirdiklerini belirterek,
“Stratejik plana uygun olarak bütçe görüşmelerini tamamladık. 38 milyonluk bir bütçe yaptık. Bu yoğun çalışmalardan dolayı arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Sayın Valimize de böyle yoğun geçen bir ayın ardından bizleri bir araya getirdiği ve verdiği bu yemekten ötürü teşekkür ediyorum” dedi.
HABER ve FOTO: Erdoğan TAFLAN
Orta Asya ve Kafkaslar Balıkçılık ve Akuakültür Komisyonu toplantısı dün Trabzon’da başladı: Sürdürülebilir kalkınmanın önemine vurgu yapıldı.
30 Kasım- 2 Aralık tarihleri arasında yapılacak olan ‘Orta Asya ve Kafkaslar Balıkçılık ve Akuakültür Komisyonu’ 3. Hazırlık Toplantısı 10 ülkeden (Afganistan, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, İran, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Rusya Federasyonu, Tacikistan, Türkiye, Türkmenistan ve Ukrayna) temsilcilerinin katılımı ile dün başladı.
Açılışı Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık tarafından yapılan toplantıya Tarım Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Ramazan Kadak ve FAO Bölge Ofisi Koordinatörü Mustapha Sınaceur başta olmak üzere üst düzey temsilci ve delegeler ile FAO Ofisinden uzmanlar katıldı. Vali Dr. Recep Kızılcık yaptığı konuşmada Orta Asya ve Kafkas bölge ülkeleri için sürdürülebilir kalkınmanın önemini vurgulayarak işbirliği imkânlarının her alanda geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Kızılcık şöyle konuştu:
“Artık küresel ısınma dediğimiz bir olgu hepimizin hayatının bir gerçeği ve parçası haline gelmiş. Aralık ayına girdiğimiz Kasım’ın son günü olan bugün de gördüğünüz gibi mevsim normallerinin üzerinde bir sıcaklık ile karşı karşıyayız. Buna bağlantılı olarak bir sürü olayın da beraberinde olumsuz yönde geliştiğini hepimiz biliyoruz.
Bu iklim değişikliğinin sonucu olarak 2008 yılında dünyada gıda fiyatında anormal artışla karşı karşıla kalınmıştır. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere konunun uzmanı organizasyonlar ve uzmanlar her zaman tarımsal ürünlerin, insanın yaşamı toplumun huzuru için son derece önemli olduğunu ifade ederken, özellikle sanayileşme ve daha sonra bilgi toplumu hizmet enformasyon ve teknoloji çağı dediğimiz çağı da teknolojinin daha fazla öncüleşmesi ile beraber belki de en azından zihin dünyamızda gıdanın tarımsal ürünlerin ikinci planda bırakıldığını görmekteyiz. Ancak bir anda dünya da insanlığı tekrar gerçeği daha iyi görmeye ve bu alanda daha hassas davranmaya ve bu alana daha fazla yatırım yapma gerekliliğine inanmaya başladı.”
Orta Asya ve Kafkaslar bölgesinde olan bir olumsuzluğun veya olumlu bir gelişmenin doğrudan bütün bölgeyi ilgilendirdiğine dikkat çeken Vali Kızılcık, söz konusu global etkilerin olumsuz etkilerini minimize edebilmek, iklim değişikliğinin bir gerçek olduğu dönemde bununla nasıl yaşanabileceği ya da bu krizi en iyi ne şekilde yönetilebileceğinin arayışı içerisinde olunması gerektiğini belirtti. Kızılcık konuşmasına şöyle devam etti.
“El birliği, güç birliği ve blok birliğinin son derece önemli olduğundan hareketle bu alanda başta Birleşmiş Milletler olmak üzere ve kırsal kalkınma su ürünleri alanında üretimi arttırabilme ve böylece insanlığın daha sürdürülebilir yaşamını ve kalkınmasını gerçekleştirebilmesi için çok önemli kararlara imza attık. Neticede alt yapısını hazırlamak için bir araya geldiğimiz hükümetler arası komisyonun kurulmasına da zemin hazırlamak için bir araya geldiğimiz hükümetler arası komisyonun kurulmasına da zemin hazırlamış olacaksınız.”
Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen toplantının başkanlığına Azerbaycan ve İran delegelerinin teklifleri ile Enstitü Müdürü Dr. Atilla Özdemir seçildi.
Kuruluş dokümanlarının hazırlanması sonrasında hazırlanacak anlaşma metni, üye ülkelerin Hükümet temsilcileri ve ilgili bakanların katılımı ile imza altına alınacak. (V.B.)
TRABZON HABER AJANSI