12 Ocak 2011 Çarşamba

Yatalak Hastalara Evde Bakım Hizmeti


Trabzon Valiliği ile Trabzon Belediyesi’nin iş birliği içerisinde düzenlediği Evde Sağlık Hizmetleri Projesi’nin tanıtım toplantısı valilik önünde gerçekleştirildi.



Törene Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Trabzon İl Sağlık Müdürü Kemal Süleyman ve sağlık çalışanları katıldı. Evde Sağlık Hizmetleri Projesi Trabzon Merkez ve Of, Sürmene, Araklı, Akçaabat Vakfıkebir devlet hastanelerinde hizmet verecek olup, Trabzon Belediyesi’nin ise kronik hastaların sosyal ihtiyaçlarını karşılayacağı belirtildi.


Vali Kızılcık, 9 yıl öncesine kadar bu tür projelerin düşünülmesinin bile mümkün olmadığını belirterek, şuanda bu projeyi hayata geçirmenin hazzı içerisinde olduklarını ifade etti.



Vali Kızılcık, sağlıkta yapılan yatırımların devletin vatandaşlarına verdiği önemin göstergesi olduğunu kaydederek,


“Sağlık alanında devletimiz halkımıza yakışır hizmet sunmak için dünyadaki çağdaş uygulamaların hemen hemen hepsini sunmanın gayreti ve arayışı içerisinde. Buda insanına devletin verdiği önemin göstergesidir.


Yatağa bağımlı hasta vatandaşlarımızın hastanelere gelmeden 9 ambulansla hizmet verilecek. Ambulans sayımız kısa sürede 20’ye çıkacak. Mesai saatleri içerisinde önceden teşhisleri konulmuş kronik haslığa sahip vatandaşları evlerine giderek, sağlığa kavuşmalarına yardımcı olacağız.


9 yıl öncesine bakıldığında bu tür hizmetlerin düşünülmesi mümkün değilken şu anda hizmete sunulmasının hazzı içerisindeyiz. Yaklaşık bir buçuk ay önce yine Trabzon’umuzda da sağlık alanında bir ilki gerçekleştirerek, Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Cumartesi günleri de sabah 08.00 ile 15.00 arasında 15 branşta poliklinik hizmetleri vermeye başladık.


Hafta içerisinde yoğun çalışma temposundan dolayı hastaneye gitme zamanı bulamayan değerli vatandaşlarımızın Cumartesi günüde bu hizmetlerden faydalanması sağlanıyor. Bende hafta içi ve hafta sonu demeden çalışan sağlık personellerine teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. (V.B.)

Yılın İlk Koordinasyon Kurulu Toplantısı Yapıldı


2011 Yılının ilk İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık’ın başkanlığında Valilik A Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.



Toplantıya Trabzon belde ve belediye başkanları, ilçe kaymakamları ve daire amirleri katıldı.


Vali Kızılcık, toplantıda Milli Eğitim çalışanlarına okulların tadilat çalışmalarının yaz tatilinde bitirilmesi talimatını verdi.



Vali Kızılcık, 2010 yılının yaptığı istatistikî değerlendirmesinde;


“2010 yılı genel değerlendirmesine baktığımızda 23 yatırımcı kuruluşun 15 ana sektörde 3,8 milyar TL toplam ana tutar ile bin 910 projeyi sürdürdüğünü görmekteyiz.


Bu projelerde genel, özel sermaye bütçelerinden 495 milyon TL’lik ödeneğin tahsis edildiğini ve yılsonu itibari ile 352 milyon TL’lik harcamanın yapıldığı bu harcama sonucunda nakdi gerçekleşmenin %71, fiziki gerçekleşmenin ise %68 olduğunu görmekteyiz.


Bu rakamların niçin düşük olduğunu değerlendireceğiz. Kamu kurumlarının harcama sektörlerine bakıldığında ilk sırayı ulaştırma sektörü (%35), ikinci sırayı eğitim sektörü (%27) ve üçüncü sırayı ise içme suyunun (%7) ile aldığını görmekteyiz.


Kuruluşlara baktığımız da Karayolları Bölge Müdürlüğümüzün ilk sırada, İl Özel İdaresi’nin 2. sırada, Gençlik Spor İl Müdürlüğünün de 3. sırada yer aldığını görmekteyiz.


2010 yılı içerisinde tamamlanan projelere baktığımızda yürütmüş olduğumuz bin 900 projeden bin 125’i gerçekleşmiştir. Bu projelerden bin 99’unun 2010 yılı içerisinde başlanarak tamamlanmış olup, kalan 26 projeye 2010 yılından önce başlanılmıştır. Halen üzerinde çalışılan 270 projenin 211’ine bu yıl, 59’una ise 2010 yılından önce başlanmış ve tamamlanmasına çalışıldığını görmekteyiz.


Yılı itibari ile 48 proje ihale aşamasında olup 467 projeye ise önümüzdeki dönem başlanacaktır.


2011 yılının ilk toplantısının ilimize hayırlı olmasını temenni ediyorum” ifadelerine yer verdi. (V.B.) - 12.01.2011

GENÇ YAŞTA HAYATA VEDA EDEN SEZGİN AŞIK, DEFNEDİLDİ


Önceki gün geçirdiği ani bir rahatsızlık ile KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Yoğun Bakım Servisinde hayatını kaybeden Akçaabat Doğanköy Beldesi Halkından Murat oğlu Sezgin Aşık(37), bugün Doğanköy Beldesinde dualarla toprağa verildi.



Dün geçirdiği ani bir rahatsızlık ile KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Yoğun Bakım Servisinde hayatını kaybeden Akçaabat Doğanköy Beldesi Halkından Murat oğlu Sezgin Aşık(37), bugün(12.01.2011 Çarşamba Günü) Doğanköy Beldesinde dualarla toprağa verildi.


Sezgin Aşık’ın cenaze namazı Doğanköy Halilulrahman Camiinde, öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazından sonra aynı yerdeki aile mezarlığında toprağa verildi. Cenaze namazında tezkiye ve duayı Trabzon Müftü Ebubekir (Semerciler) Camii İmamı Derviş Kalıntaş yaptı. Cenaze namazını ise merhumun dayısı Pazarkapı İmamı Hasan Birinci kıldırdı.


Cenazeye kalabalık bir cemaatin yanında Dörtyol Belediye Başkanı Cevat Birinci, Akpınar Belediye Başkanı Mehmet Ali Değirmenci, Doğanköy Belediye Başkanı Kazım Atmaca, CHP Akçaabat İlçe sekreteri Akif Yılmaz ve Trabzon ve Doğanköy beldesinde görev yapan birçok tanınmış imam hatip katıldı.


Genç yaşta hayatını kaybeden merhum Sezgin Aşık; evli ve üç çocuk babasıydı.


Merhuma Allah’tan rahmet, sevenlerine sabırlar dileriz.



TRABZON HABER AJANSI

CENAZEDEN FOTOĞRAFLAR:
















Fotoğraflar: Muhammet YAVRUOĞLU

11 Ocak 2011 Salı

SAYIN VALİMİZE ÇAĞRI: “TRABZON’DA ‘İSLAMİ ESERLER MÜZESİ’ NEDEN YOK?”


Trabzon Ortahisar Fatih Büyük Camii’nde 250 yıllık halı çalındı...

TRABZON'DA YİNE CAMİİ TEBERRUKATI HIRSIZLIĞI


Trabzon’un Ortahisar Mahallesi Mimar Sinan Caddesi üzerinde bulunan Ortahisar Fatih Büyük Camii’nde gece 01.05 sıralarında meydana geldi. Camiye giren hırsız ya da hırsızlar caminin ikinci katındaki kemerin altında yer alan el yapımı 21 metrekarelik bir halıyı çalıp olay yerinden uzaklaştı. Olay sonrası camide halının olmadığını fark eden cami imamı Aydın Murutoğlu, olayı en yakın polis karakoluna giderek, ihbar etti.


1461 yılında Fatih Sultan Mehmed'in Trabzon’u fetihten sonraki ilk cuma namazını kılarak, camiye çevirdiği Ortahisar Büyük Camii’nden çalındığı iddia edilen halının 250 yıllık bir tarihi olduğu belirtildi. Camide yaşanan hırsızlık olayı sonrası çevre esnafın dükkânlarının birinde güvenlik kamerasında olay saatinde iki aracın camiye yanaştığı ve kısa bir süre sonra cami önünden Meydan Mahallesi istikametine gittiği gözlemlendi.


Hırsızın yakalanması için polislerce çalışma başlatılırken, çevredeki bazı esnaf ve cami cemaati hırsızların halen daha neden yakalanamadıkları sorusunu hatırlatarak, hırsızların olay günü yatsı namazından sonra camide gizlenerek halıyı çaldıklarını ileri sürdü.

Olayla ilgili soruşturma sürüyor.


“TRABZON’DA ‘İSLAMİ ESERLER MÜZESİ’ NEDEN YOK?”


Yıllardan beri Trabzon camilerinden teberrukat eşyaları çalınıyor. Özellikle de eski tarihi değerde antik eşyaların bulunması nedeniyle vakıf camiler tercih ediliyor. Emniyetçe şikâyetler alınıp takibat yapılıyor. Ancak, şimdiye kadar çalınan eşyalardan bulunan olmadı. Cami teberrukat eşyalarının sorumluluğu ortada… Vakıflar eşyalar bize ait ama sorumluluk Diyanet’te diyor. Diyanet teşkilatı da bana ait olmayan eşyanın sorumluluğu bize neden yükleniyor diyor.


Vakıflar İdaresi ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nca oluşturulan bir komisyon marifetiyle teberrukat eşyalarının envanteri çıkarılmış. Kayıtları fotoğraflarıyla birlikte tutanaklara bağlanmış. Ancak özellikle halılar, devamlı yenileniyor. Eski tarihi halılara bir daha ihtiyaç duyulmuyor. Bunlar tarihi olduğu için cami mahzenlerinde, ya da rutubetli yerlerde muhafaza edilmeye çalışılıyor, ya da ihtiyacı olan camilere izin alınarak, tutanakla veriliyor. Yıllardır Trabzon’da bir İslami eserler Müzesi açılmasına öçalışılmış, ancak bir türlü başarılamadı. Trabzon Ortahisar Saraçzade Mescidi (Ki, yılda bir kez o da Ramazan ayında Hatim’le Teravih Namazı kılınması için kullanılıyor) ya da Trabzon terziler sokağındaki Taşhan bunun için çok uygun. Trabzon Valisi Alaaddin Yüksel zamanında bir atılım yapıldı ise de sonraki valiler zamanında konuya ilgi gösterilmedi.


Trabzon’un tarihi değerleri bir bir çalınıyor. Şimdiye kadar neler çalınmadı ki… Halılar, mumluklar, el yazması harika Kur’anı Kerimler, Sakal-ı Şerifler, el yazması tarihi kitaplar, vs, vs.… Çalınan eserler, bir daha kolay kolay bulunamıyor. Hırsızlar yetki boşluğundan yaralanarak, tarihimizi çalıyorlar, dış ülkelere kaçırıyorlar. Cami teberrukat eşyalarının muhafazalı bir binada toplanması ve Turistlerin ziyaretlerine açılması amacıyla ‘TRABZON İSLAMİ ESERLER MÜZESİ’ kurulması için Sayın Valimiz Dr. Recep Kızılcık’a çağrıda bulunuyoruz.


(Y.Kaynak: www.haber61.net - 10 Ocak 2011)

Vali Kızılcık Genç Sporcuların Cenazelerine Katıldı


Trabzon'un Vakfıkebir ilçesinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 5 tekvandocunun cenazeleri, toprağa verildi.



Vefat eden 5 tekvandocudan Emanet Özlem Akagündüz (19), kardeşi Ümitcan Akagündüz (14) ve Fatma Yıldırım'ın (17) cenaze namazları Vakfıkebir Yeni Camisi'nde kılındı. Cenazeye Trabzon Valisi Recep Kızılcık, Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, sporcu yakınları, akrabaları ve tekvandocu arkadaşları katıldı.



Cenaze namazının ardından Vali Kızılcık ve İl Emniyet Müdürü Feridun Boz vatandaşlarla birlikte Özlem Akagündüz’ün naşını omzuna alarak, cenaze aracına kadar taşıdı.


Hayatını kaybeden Fatih Kasım Fırtına’nın (22) Vakfıkebir Soğuksu Köyü’ndeki cenaze namazına da katılan Vali Kızılcık, burada baba Muhammet Kasımfırtına ve akrabalarına baş sağlığında bulundu.




Vali Kızılcık, Tonya’nın Kalınçam Köyü’ne giderek kazada hayatını kaybeden Abdul Ziya Bostan’ın (19) annesi Sevim ve babası Orhan Bostan’ın evinde taziyede bulundu. Vali Kızılcık, Kalınçam Merkez Camii’nde Abdul Ziya Bostan için okunan Kur’an’a da katıldı.
Vali Kızılcık, genç sporcuları kaybetmenin üzüntüsü içerisinde olduklarını dile getirerek, “Çok değerli sporcularımızı kaybettik. Makamları cennet olur inşallah. Biz devlet olarak, vatandaşlarımızın acı ve tatlı günlerinde her zaman yanlarındayız. Hepimizin başı sağ olsun” dedi. (V.B.)

Muhteşem Rezalet’e..! TEPKİ..


Trabzon İl Genel Meclisi Başkanı ve Başkanlık Divanı üyeleri, Kanuni Sultan Süleyman’ın hayatını ve tarihi gerçekleri çarpıtan ‘Muhteşem Yüzyıl’ adlı TV dizisine, Kanuni Anıtı önünde ‘Muhteşem Rezalet’ denilerek, tepki koydu.



Meclis üyeleri anıta Kanuni’nin hak ve adaletini temsil eden beyaz karanfiller koydu, dizi senaristlerini “ŞOVMEN” kafalı ilan etti. Meclis Başkan Revi, Kanuni’nin Trabzon’daki hayatını konu alacak belgesele her türlü desteği vereceklerini de açıkladı.


Bir TV kanalında yayınlanmakta olan Kanuni Sultan Süleyman’ın hayatını anlatan, ancak gerçekleri çarpıtan diziye, Trabzon’da tepkiler artarak, devam ediyor.


Trabzon İl Genel Meclisi Başkanı ve Başkanlık Divanı üyeleri bütün meclis adına tepkilerini koyarken, diziyi “Muhteşem Rezalet” olarak nitelendirdi. Ellerinde beyaz karanfillerle Trabzon Ganita Sahilindeki Kanuni anıtı önüne giden üyeler, burada sert bir açıklamada bulundu. Yazılı kınama bildirisini ise Trabzon İl Genel Meclisi Başkanı Haydar Revi okudu.


Revi’nin yanı sıra Başkan Vekili Dursun Yüksel, Ak Parti Grup Başkanı Uğur Aydın, Salih Yavuz, Halim Kaya ve Ekrem Duman’ın katıldığı protesto gösterisinde, meclis üyeleri Kanuni’nin hak ve adaletini temsil ettiği beyaz karanfilleri de anıta koydu.



Başkan Revi, İl Genel Meclisi olarak, Kanuni’nin Trabzon’daki hayatını anlatan bir belgesele gerekli maddi ve manevi desteği vereceklerini belirterek şunları söyledi;


“Bu senaryoyu yazanlar sömürgeci ve şovmen zihniyetli adamlardan başkası değil. Çalakalem, sadece reytinge yönelik olarak hazırlanan dizi, bu haliyle bütün milletin vicdanını rahatsız etmektedir.


Ecdadımızın ve mirasının doğru anlaşılmaya başlandığı, toplumun kendi öz tarihiyle barışmaya başladığı bir dönemde, tarihe adını altın harflerle yazdıran Kanuni Sultan Süleyman’ı tarih kitaplarından okuyup öğrendiğimizden, Türk halkının tanıdığından alakasız bir şekilde yansıtılıyor.


Kişiliğiyle ulu olan bir insanın, harem fantezisi düşkünü bir şahsiyet olarak ön plana çıkarılması büyük talihsizliktir.


Temel amaç reyting ve kar elde etmektir. Ucuz yazarlıkla, araştırma ve derinlik olmadan, konu hakkında uzmanların bilgisine başvurmadan hazırlanan diziler ancak kafa yarar, göz çıkarır.
Bu muhteşem sultanın büyüdüğü şehir, Trabzon’dan sesleniyoruz.. Bilinsin ki, ne ecdadımızı sizin bu çarpık zihniyetinize alet ettireceğiz ne de tarihimizin çarpıtılması ile ilgili senaryolara geçit vereceğiz.


Özgürlük, demokrasi, hür düşünce, fikir hürriyeti gibi olmazsa olmaz kurallar, ecdadımıza dönük bir saldırı aracı olarak kullanılırsa bu ulvi anlamlarını da yitirirler.


Hiçbir ülke, hiçbir şekilde tarihi şahsiyetlerini böyle küçük düşürücü ne film yapmıştır, ne de dizi çekmiştir.


Toplum olarak göstereceğimiz tepkiler, tarihin gerçek manada kitlelere ulaştırılmasında da önemli bir vesile olacak, bundan sonra benzer film ve dizi yapmayı planlayanları da kendine çeki düzen verecektir.


Kamuoyuna duyurulur.”




HABER ve FOTOĞRAF: Erdoğan TAFLAN

Amerikalı tarihçi o haritayı açıkladı




Turkish Coalition of America (TCA), tarihçi Prof. Justin McCarthy ile tarih kitaplarında pek yer verilmeyen Osmanlı topraklarındaki 5 milyon Müslüman’ın acı göç hikâyesini, harita olarak yayımladı.



TCA, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılış döneminde yaşanan ama Batılı tarihçiler tarafından genellikle sadece Osmanlı'daki Hıristiyanlara odaklanılarak tek taraflı anlatılan göç konusunda madalyonun öteki yüzüne de dikkati çeken bir çalışmayı ortaya koydu.


Louisville Üniversitesi'nde tarih profesörü olan ve Osmanlı İmparatorluğu hakkında ayrıntılı demografik çalışmalarda bulunan Prof. McCarthy tarafından hazırlanan "Osmanlı İmparatorluğu'nda Zorunlu Göç ve Ölümler-Açıklamalı Harita"da, Osmanlı topraklarında, 1770-1923 yıllarında göç eden 5 milyon Müslüman tebaanın yaşadığı göç gösteriliyor. Böylece, Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma sürecinin Ermeniler gibi sadece Hıristiyan nüfusu etkilemediğine, milyonlarca insanın acı ve zorluklar yaşadığına vurgu yapılıyor.


Ayrıca, Osmanlı topraklarında göçe zorlananların 5 milyonunun Müslüman, 1.9 milyonunun Hıristiyan olduğuna işaret eden harita, böylece savaş ve iç çatışmaların acılarını, düşünüldüğünün aksine, daha çok Müslümanların yaşadığını gözler önüne seriyor.


-ÖLEN MÜSLÜMAN SAYISI HRISTİYANLARIN 4 KATI-


Harita, 1864-1922 yıllarında yaşanan savaş ve iç çatışmalar sırasında hayatlarını kaybeden Müslümanların sayısının, Hıristiyanlarınkine oranla 4 katı fazla olduğunu da gösteriyor.


Harita, aynı zamanda, 1864-1922 yılları arasında, Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanması sürecinde ölen 5 milyon Osmanlı Müslüman'a yönelik bir kayıt anlamına da geliyor.


Prof. McCarthy, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Osmanlı topraklarında yaşayan değişik kimliklere mensup tüm grupların acı çektiğini ifade etti. Ancak, Müslümanların, özellikle de Türklerin en büyük acılara maruz kalan kesim olduğuna dikkati çeken McCarthy, "Haritanın, tüm bu insanların felaketlerle dolu kaderlerini göz önüne sereceğini umuyorum" dedi.


-"IRKÇI VE BAĞNAZ YAKLAŞIMIN İZLERİNİ TAŞIYAN ZİHNİYETE BİLİMSEL CEVAPTIR"-


TCA Başkanı Lincoln McCurdy de kurum olarak bu yayını desteklemiş olmaktan gurur duyduklarını belirtti.


Prof. McCarthy'ye, "tarihin sayfalarında neredeyse hiç yer almayan Müslüman Osmanlı halkları hakkında bıkmadan ve yılmadan yaptığı kapsamlı araştırmaları dolayısıyla" teşekkür eden McCurdy, şunları kaydetti:


"Çok az Türk aile vardır ki büyükannesi veya büyükbabası, Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Kırım veya Kafkasya'dan gelmiş olmasın. Ya da Anadolu'da yaşanan savaşlardan dolayı yaşadığı iç göçe dair acı bir hikayesi bulunmasın. Ancak, modern Türkiye'nin kurucuları, genç Cumhuriyetin, bir varoluş mücadelesinden çıkmış halkını, geçmiş yerine geleceğe bakmaya yönlendirmiş ve eski düşmanlarıyla barış felsefesini benimsemiştir. Ne yazık ki, başka toplumlar, yaşadıkları trajedileri Türklere karşı nesilden nesile aktarılan düşmanlığa dönüştürdü.


Bu harita çalışması, Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılışı sürecinde Müslüman halkların kayıplarını göz ardı ya da inkar eden, geçmiş çağların ırkçı ve bağnaz yaklaşımlarının izlerini taşıyan zihniyete bilimsel bir cevaptır."


McCurdy, TCA olarak, bu ve benzeri bilimsel çalışmalarla, halklar arasında doğru tarihsel söylemlere, karşılıklı acıları ve yasları paylaşmaya dayalı bir uzlaşma zemininin oluşturulmasına ve gelecek nesiller için daha barışçıl bir ortam yaratılmasına katkıda bulunmayı amaçladıklarını kaydetti.


www.timeturk.com - 11 Ocak 2011 Salı - 14:48