25 Aralık 2019 Çarşamba

TRABZON'DA ÇIKAN 55 ORMAN YANGINININ 51'İ KONTROL ALTINDA, 4'ÜNDE İSE ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

TRABZON - Trabzon'da Çıkan 55 Orman Yangınının 51'i Kontrol Altında 4 Yangını da Kontrol Altına Alma Çalışmaları Sürüyor


TARIM ve ORMAN BAKANLIĞI TRABZON ORMAN YANGINLARINA İLİŞKİN AÇIKLAMA:

"Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü (OGM) 23 Aralık 2019'dan bu yana farklı zamanlarda Trabzon'da çıkan toplam 55 örtü yangınının 51'ini kontrol altına aldı. Trabzon’daki 4 yangın için ise kontrol altına alma çalışmaları sürüyor.

OGM, 23 Aralık 2019'dan bu yana Trabzon'da farklı zamanlarda 15 ayrı ilçede 55 noktada çıkan örtü yangınlarının 38’ini söndürdü. 13 noktada meydana gelen orman yangınını kontrol altına alan yangın ekipleri, bu yangınlarda soğutma çalışmalarını sürdürüyor. Trabzon'daki 4 yangında ise kontrol altına alma çalışmaları devam ediyor.

Toplam 190 araç ve 650 personel ile müdahalede bulunulan yangınlar için Trabzon’a 23 ayrı ilden 37 adet arozöz sevk edildi. Ayrıca Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerine ait araçlarda yangına müdahalede bulundular.

Trabzon genelindeki yangınlarda herhangi bir can kaybı yaşanmadı, ancak 21 mezra evi (bağ evi tarzı) yandı.

Dernekpazarı İlçesi Günebakan Mahallesinde 9 ev, Araklı ilçesi Yeniköy Mahallesinde 2 ev tedbir amaçlı boşaltıldı. Ancak şu an için tehlikenin ortadan kalkmasıyla vatandaşlar evlerine döndü.

Yangınlarda yaklaşık 260 hektarlık orman alanı ile 10 hektarlık tarım alanı (fındık bahçesi) etkilendi. Halen zarar gören alanlardaki hasar tespit çalışmaları devam ediyor.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur."

25.12.2019

24 Aralık 2019 Salı

CAMİLERDEN KALDIRILMASI İSTENEN SABİT OTURAK, TABURE VE SANDALYE KONUSUNDA DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI NE DİYOR?

TRABZON - Vakfıkebir İlçe Müftüsü Hüseyin Köksal, 2019 yılının son aylık mutat din görevlileri toplantısında, camilerden kaldırılması istenen sabit oturak, tabure ve sandalye konusunda başkanlığın talimatıyla ilgili de bilgiler verdi.


VAKFIKEBİR İLÇE MÜFTÜĞÜLÜĞÜ'NDE 2019 YILININ SON TOPLANTISI YAPILDI

Gençlik Merkezi Salonunda gerçekleştirilen toplantıya, Murakıp Ömer Çınar, Şef Refik Altuntaş, İlçe Vaizi Ekrem Akbaş, Kur'an kursu öğreticileri ile merkez ve mahalle camilerinde görev yapan din görevlileri katıldı.

2019 yılı Aralık ayı mutat din görevlileri toplantısının hayırlara vesile olması temennisiyle sözlerine başlayan İlçe Müftüsü Hüseyin Köksal, kurumsal kapasitenin geliştirilmesi, din hizmetleri ve eğitim hizmetleriyle ilgili belirlediği gündeme ilişkin konuları din görevlileriyle paylaştı.

CAMİLERDE SABİT OTURAKLAR KALDIRILACAK

İlçe Müftüsü Hüseyin Köksal toplantıda, cami ve mescitlerde tabure ve sandalyelerin, namaz kılınması için yapılan sabit oturakların ve oluşturulan özel mekânların kaldırılması yönünde, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın, geçtiğimiz günlerde il müftülüklerine gönderdiği talimatla ilgili de bilgiler verdi ve bu konuda Din İşleri Yüksek Kurulu'nun aldığı son kararı paylaştı.

Cemaat ve saf düzeninin dışında ya da gerisinde belirli mekânların oluşturulmasının cami adabına ve cemaat ruhuna uygun olmadığının belirtildiği talimatta, cami içindeki sabit oturakların cami dokusu ve kültürüyle bağdaşmadığı, bu durumun bir taraftan cami cemaati arasında bir takım huzursuzluklara ve tartışmalara sebep olduğu, diğer taraftan da cami içi estetiğe uygun olmayan görüntüler ortaya çıkardığı kaydedildi.

"KATLANABİLİR TABURE KULLANILABİLECEK"

Camilerde ihtiyaç olması halinde sadece katlanabilir taburenin kullanılabileceği belirtilen talimatta, hiçbir şekilde oturması mümkün olmayacak tarzda mazereti olan vatandaşların katlanabilir tabureyle safların arasına girerek namazlarını kılabilecekleri ifade edildi.

Din İşleri Yüksek Kurulu’nca tabure ve sandalye üzerinde ima ile namaz kılınması hususunun tekrar değerlendirilerek yeni bir karar da alındığına yer verilen talimatta, cami görevlilerinin engelli, yaşlı ve mazeret sahibi olan vatandaşların namazlarını oturarak veya tabure üzerinde nasıl kılacaklarının titizlikle anlatılması istendi.

DİN İŞLERİ YÜKSEK KURULU'NUN GÖRÜŞÜ

Din İşleri Yüksek Kurulu’nca bütün bu hususlar dikkate alınarak tabure/sandalye üzerinde ima ile namaz kılınmasıyla ilgili aldığı yeni kararla;

a) Namazı normal şekli ile ayakta kılmaya gücü yetmeyen kimse için asıl olan namazı oturarak kılmaktır. Böyle kişilerin namazını kendi durumlarına göre diz çökerek veya bağdaş kurarak yahut ayaklarını yana ya da kıbleye doğru uzatarak kılmaları,

b) Ayakta durabilen ve yere oturabildiği halde secde edemeyen kimselerin namaza ayakta başlamaları, rükûdan sonra yere oturarak secdeleri ima ile yapmaları,

c) Ayakta durabildiği halde oturduktan sonra ayağa kalkamayan kişilerin namaza ayakta başlamaları, secdeden sonra namazı oturarak tamamlamaları,

ç) Ayakta durmaya ve rükû yapmaya gücü yettiği halde yere oturamayan kimselerin namaza ayakta başlayıp rükûdan sonra secdeyi tabure ve benzeri bir şey üzerine oturarak ima ile eda etmeleri,

d) Ayakta durmaya gücü yetmeyen, yere de oturamayan kimselerin namazı tabure, sandalye ve benzeri bir şey üzerine oturarak rükû ve secdeleri ima ile yerine getirmeleri,

e) Namazını tabure, sandalye ve benzeri şeyler üzerinde kılan müminin ileri sürdüğü mazeretlerin kendisini vicdanen rahatlatacak boyutta olması gerektiği, namazı aslî şekline uygun olarak kılmaya engel olmayacak hafif bedeni rahatsızlıkların bu konuda meşru mazeret olarak görülmemesi,

f) Dinî açıdan zorunlu ve meşru bir sebep bulunmadıkça namaz kılmak amacı ile camilerde sıralar halinde sabit oturakların yapılmasının, cami doku ve kültürüyle bağdaşmadığı, bu sebeple hastalık ve özürlülük gibi herhangi bir rahatsızlığı bulunan kimselerin, zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil, yere oturarak kılmalarının uygun olduğu belirtildi.

(Mithat Güdü - 24.12.2019)

22 Aralık 2019 Pazar

SU SIKINTISI ÇEKEN AFRİKA ve ASYA ÜLKELERİNE MİNİKLERDEN "BİR DAMLA HAYAT" DESTEĞİ

TRABZON - Vakfıkebir İlçe Müftülüğü'nün minik öğrencilerinden, Türkiye Diyanet Vakfı'nın, maddi zorluklar ve fiziki şartlar nedeniyle su sıkıntısı çeken coğrafyalara umut olmak için başlattığı "Bir Damla Hayat" projesine anlamlı destek.


VAKIKEBİRLİ MİNİKLERDEN "BİR DAMLA HAYAT" PROJESİNE DESTEK

Vakfıkebir İlçe Müftülüğü'ne bağlı Bölge Yatılı Kız Kur'an Kursu'nda, Kur'an Eğitimi ve Öğretimi gören 4-6 yaş grubu minikler, Türkiye Diyanet Vakfı'nın, maddi zorluklar ve fiziki şartlar nedeniyle su sıkıntısı çeken coğrafyalara umut olmak için başlattığı "Bir Damla Hayat" projesine destek verdiler.

Hocaları refakatinde ilçe müftülüğüne gelen öğrenciler, kurstaki arkadaşlarıyla birlikte kumbaralarında biriktirdikleri toplam 1.397,30 TL'yi, Türkiye Diyanet Vakfı'nın hesabına bağışlamak üzere İlçe Müftüsü Hüseyin Köksal'a teslim ettiler.

Müslüman nüfusun ağırlıkta olduğu Afrika ve Asya kıtaları başta olmak üzere, maddi zorluklar ve fiziki şartlar nedeniyle su sıkıntısı çeken coğrafyalarda, bir damla suyun hayat demek olduğunu belirten İlçe Müftüsü Hüseyin Köksal, bu insanlara umut olmak amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) öncülüğünde başlatılan "Bir Damla Hayat" projesine miniklerin harçlıklarından biriktirerek vermiş oldukları desteğin oldukça değerli ve anlamlı olduğunu ifade etti.

 

Vakfıkebir İlçe Müftüsü Köksal:


"Gözümüzün nuru, geleceğimizi emanet edeceğimiz bu yavrularımız, dünyanın farklı bölgelerinde suya ihtiyaç duyanlar için su kuyusu açılsın diye kumbaralarında biriktirdikleri parayı vakfımıza ulaştırılmak üzere bize getirdiler. Biz de onların bu bereketli paralarını yine onların adına Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) hesabına kaydettik. Yavrularımızın bu davranışı bizi hem duygulandırdı hem de mutlu etti. Kendilerine ve onlara bu duyguyu ve bilinci aşılayan anne-babalarına ve hocalarına çok teşekkür ve dua ediyorum. Eğitim-öğretim hayatlarında başarılar diliyor." dedi.   

(Mithat Güdü - 22.12.2019)

20 Aralık 2019 Cuma

FINDIK, KURU ÜZÜM VE KURU İNCİR ALIMLARI

TMO Genel Müdürlüğü, FINDIK, KURU ÜZÜM VE KURU İNCİR ALIMLARI Hakkında Bir Kamuoyu Açıklaması Yaptı.


TMO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KAMUOYU AÇIKLAMASI:

"Hububat ve bakliyat ürünlerinin piyasalarını düzenlemekle görevli olan Kuruluşumuz, diğer tarım ürünleri ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Kararı ile verilen görevleri de yürütmektedir.

Bu kapsamda 2019 yılında fındık, çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru incir ürünlerinin piyasalarını düzenlemekle görevlendirilen Kurumumuz, doğru ve zamanında uyguladığı politikalarla fiyatların hasat döneminde üretici aleyhine düşmesini ve muhtemel mağduriyetleri önlemiştir.

Fındık hasadı Eylül ayının sonunda, çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru incir hasadı ise Ekim ayının ilk haftasında tamamlanmıştır.

Söz konusu ürünlerde piyasa fiyatları üretici ve ihracatçı lehine seyretmekte olup cari tarih itibariyle Kuruluşumuza ürün arz edilmemektedir.

Kuruluşumuzun, fındık, çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru incir alımları 31 Aralık 2019 tarihinde sona ereceğinden, Kurumumuza ürün satmak isteyen üreticilerimizin yılsonuna kadar ürünlerini TMO alım noktasına teslim etmeleri önem arz etmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

20.12.2019

16 Aralık 2019 Pazartesi

MAÇKA'DA DOĞALGAZ SEVİNCİ!

TRABZON - Trabzon'un Maçka ilçesi doğalgaza kavuştu, abonelik işlemlerini tamamlayan vatandaşlar doğalgaz ile ısınmaya başladı.

Maçka Belediye Başkanı Koray Koçhan: "Doğalgaz ilçemizde artık kullanılabilir durumda. İlçemize hayırlı olsun" dedi.


MAÇKALILAR İLK KEZ DOĞALGAZ İLE BULUŞTU!

Doğalgaz verilen apartmanın önünde gazı açan Belediye Başkanı Koray Koçhan, yaptığı açıklamada:

"Yerel seçimlerden önce vaat ettiğimiz Doğalgaz'ın ilçemizle kavuşturmanın mutluluğu içerisindeyiz. Birileri 'Maçka'da doğalgaz hayal oldu. Seçim vaadiydi. Bitti, gitti!' demelerine rağmen biz işimizi yaptık. Bu gün bir ilk ki gerçekleştiriyoruz. Maçka'mızda abone işlemlerini halleden vatandaşlarımızın doğalgazını veriyoruz. İlk kez bir evde doğalgaz yanmaya başlıyor. İlçemizde doğalgaz hizmetinden yararlanmak isteyen vatandaşlarımız başvurusunu ilçemizde ki abonelik merkezinden gerçekleştirerek yapabilir. İlçemize tekrar hayırlı uğurlu olsun" dedi.


"BAŞKANIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUZ"

Maçka'da doğalgazın kullanımına başlayan esnaf Soner Çoban ise:

"Doğalgaz'ın ilçemize gelmesinde büyük uğraş veren Belediye Başkanıma çok teşekkür ediyorum. Ayrıca Şehit Eren Bülbül'ü burada anmak istiyorum. Cumhurbaşkanımız onun sayesinde Maçka'mıza gelmişti ve burada söz vermişti. Sayın Başkanımızda bu işin üzerinde durarak bu vaadi gerçekleştirmiştir. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz" dedi.

(Tolga KARAKURUM - 16.12.2019)

MİNİK ÖĞENCİLERDEN KAYMAKAM YAKUTA'YA 'YERLİ MALI HAFTASI' ETKİNLİĞE DAVET

TRABZON - Vakfıkebir Bölge Yatılı Kız Kur'an Kursu'nda eğitim gören minik öğrenciler, Vakfıkebir İlçe Kaymakamı Mesut Yakuta'yı makamında ziyaret ederek, kursta düzenleyecekleri 'Yerli Malı Haftası' etkinliğe davetlerini ilettiler.


29 Eylül 2019 tarihinde hizmete açılan Vakfıkebir Bölge Yatılı Kız Kur'an Kursu'nda, Kur’an Eğitimi ve Öğretimi gören 4-6 yaş grubu minik öğrencileri temsilen bir grup öğrenci, İlçe Vaizi Ekrem Akbaş ve Kur'an kursu öğreticileri Fatma Kopal ve Fatma Dunay ile birlikte İlçe Kaymakamı Mesut Yakuta'yı makamında ziyaret ederek 'Yerli Malı Haftası' dolayısıyla kursta düzenleyecekleri etkinliğe davetlerini ilettiler.


Minik öğrencileri ayakta karşılayan Kaymakam Mesut Yakuta'ya öğrenciler kendi maharetleriyle yaptıkları el işlemesi minik sepet içerisinde şeker ikram ettiler. Miniklerle samimi bir sohbet gerçekleştiren Kaymakam Yakuta öğrencilere meyve suyu ikram etti.

Öğrencilere, kursta neler öğrendiklerini de sorması üzerine büyük bir özgüven ve cesaretle edindikleri bilgileri paylaşan miniklere teşekkür eden Kaymakam Mesut Yakuta, miniklerin yetişmesinde emeği geçenlere de dua etti. Kurstaki eğitim-öğretim, öğrenci sayısı ve kursun ihtiyaçlarıyla ilgili de kurs hocalarından son bilgileri alan Vakfıkebir Kaymakamı Mesut Yakuta, miniklerin 'Yerli Malı Haftası' dolayısıyla kursta düzenleyecekleri etkinliğe katılacağını söyledi.

İlçe müftülüğüne bağlı olarak eğitim öğretim hizmeti veren Bölge Yatılı Kız Kur'an Kursu'nda, 6 sınıfta 93 öğrenci Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 'Okul Öncesi Dönem Din Eğitimi Projesi' çerçevesinde Kur'an Eğitimi ve Öğretimi görüyor.

(Mithat Güdü - 16.12.2019)

14 Aralık 2019 Cumartesi

ESAM'IN TERTİP ETTİĞİ "28. ULUSLARARASI MÜSLÜMAN TOPLULUKLAR BİRLİĞİ KONGRESİ" BAŞLADI

ANKARA - Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin (ESAM) düzenlediği 28. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi, Ankara'da başladı.


Kongrenin açılışında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gönderdiği mesaj okundu. Mesajında; kongrenin Türkiye ve İslam âlemi için hayırlı olmasını temenni eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"İslam dünyasının farklı bölgelerinden kongreyi teşrif eden misafirlerimize 'ülkemize hoş geldiniz' diyorum. Bu vesileyle ESAM kurucu Başkanı Bahri Zengin ağabey ile Milli Görüş davasının lideri 54. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Başbakanı merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızı rahmetle yâd ediyorum. Çatısı altında görev almış, büyük ve güçlü Türkiye sevdasına gönül vermiş tüm kardeşlerime ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum."

Mesajında, ESAM'ın 1969'da bir avuç idealist insanın öncülüğünde kurulduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"ESAM aradan geçen tam yarım asırlık sürede yaptığı araştırmalar ve düzenlediği konferanslarla Türkiye'nin ekonomik, siyasi ve sosyal yönden kalkınmasına önemli katkılarda bulunmuştur. ESAM ayrıca yetiştirdiği bürokratlar, siyasetçiler, iş adamları ve akademisyenlerle ülkemizin beşeri sermayesini daha da zenginleştirmiştir.

Bu sene 28'incisi düzenlenen Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi, ESAM'ın çalışmalarını sadece ülkemizde sınırlı tutmayıp, tüm İslam coğrafyasını kucaklayan bir anlayışla yürüttüğünün bir nişanesidir. Başta komşumuz Suriye ve Irak olmak üzere gönül coğrafyamızda adaletsizliğin, zulmün, çatışma ve kardeş kavgasının arttığı bir dönemde kongreniz çok daha büyük anlam ve önem kazanmıştır."

Kongreye katılan ilim, siyaset ve düşünce insanlarının iki gün boyunca Müslümanlarla beraber ve tüm insanlığı etkileyen meseleleri etraflıca istişare edeceğine olan inancını vurgulayan Erdoğan:

"Yeni bir dünya için barış, adalet ve merhamet, temasıyla düzenlediğiniz kongrenin İslam dünyasının vahdetine, dayanışmasına ve kardeşliğine vesile olmasını diliyorum." temennisinde bulundu.

BANGSAMORO MÜSLÜMANLARINA TAKDİR

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, yaptığı konuşmada, Bangsamoro Müslümanlarının uzun yıllar sonra bir anlaşma ile varlıklarını ortaya koymalarının büyük başarı olduğunu belirterek, "Türkiye bu barışın içerisinde diplomasi alanında yer almıştır." dedi.

Tunus'ta Nahda Hareketi ve Raşid Gannuşi'nin de geldiği noktanın önemine değinen Arınç:

"Libya ile Türkiye'nin son zamanlarda vardığı bir mutabakat da diplomatik alanda büyük başarıdır. Akdeniz'in, Ege'nin kullanılması konusunda Libya'daki mutabakat hükümeti ile Türkiye'nin bir anlaşmaya varmış olması da takdire şayandır." değerlendirmesinde bulundu.

Yemen'in bombalandığını ve yok olduğunu, çocukların öldüğünü anlatan Arınç:

"Bombalayanlar kim? Siyasi çekişmeler sebebiyle yanı başındaki Müslüman ülkeler. Azad Keşmir Pakistan'ın çok önemli bir meselesidir. Hür Keşmir'in Pakistan'a bağlılığından hiç kimsenin endişesi olmasın. Geçtiğimiz günlerde Keşmir'i ilhak edecek kararlar aldı Hindistan. Bunun karşısında sadece Türkiye sesini çıkarabildi. İslam Konferansı Örgütü ne iş yapar?" diye sordu.

Arınç, sözlerine şöyle devam etti:

"Telakkiler çok değişmiş. Gençlerle yapılan anketlerde, dindar ailenin çocuklarının bile çok farklı bir yaşantı içinde olduğunu görüyorsunuz. Orta yaştaki vatandaşlara basit İslami bilgiler sorulduğunda bile insanlar cevap veremiyorlar. Herkes popüler kültürün etkisinde. Gözler başka şeyler söylüyor. Başlarda başörtüsü var ama takva eksik olduğu için bir aksesuar haline gelmiş. Hâlbuki bunların yaşantımızda da asaletle, vakarla, ciddiyetle, ahlakla süslenmesi lazım. Ben hanımefendilerimizi tenzih ederek söylüyorum."

Filistin konusuna da dikkati çeken Arınç, şu değerlendirmede bulundu:

"Filistin, bizim milli meselemizdir. Biz Filistin'e yardım etmeyi müminin mümine yardım etmesi gibi görürüz. Ama son zamanlarda çok yorulduk. Onlardan gelen bütün temsilcilere, Mahmud Abbas da dahil olmak üzere 'Ne zaman kendi aranızdaki beraberliği kuracaksınız? Gazze ile Ramallah ne zaman birleşecek?' soruyoruz. Bunu yapmadığı takdirde artık Türkiye'den başka dostu kalmadı Filistin meselesinin."

Filistin'in bazı toplantılarda başkalarının telkinleriyle hareket ettiğini belirten Arınç:

"Ümmetin beraberliğini sağlamak, hepimizin üzerine bir vazifedir." ifadesini kullandı.

Arınç, Afganistan'daki insanların "Bismillah" deyip birbirlerini vurduğuna işaret ederek:

"Yakışmıyor bu durum. Müslümanlıktan da soğutuyor insanları. 'Bunlar mı Müslüman?' diyorlar. 'Müslüman olmamak daha iyi'. Buna hakkımız var mı bizim? Bunu söyletmeli miyiz? Bunu yapmamalıyız, iyi örnekler olmalıyız. Güzel işler yapmalıyız, başarılı olmalıyız." şeklinde konuştu.

SP GENEL BAŞKANI KARAMOLLAOĞLU: "MÜSLÜMAN ÜLKELER BİRBİRİYLE UĞRAŞMAYI BIRAKMALI"

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da İslam ülkelerinin birbiriyle uğraşmayı bırakması gerektiğinin altını çizdi.

İttifakın ön plana çıkarılmasını isteyen Karamollaoğlu:

"Ekonomik ve teknolojik kalkınmayı İslam ülkesinin en öncelikli meselelerinden biri haline getirmeliyiz. Ekonomik, siyasi ve askeri alanlarda ortak ve güçlü müesseseleri kurmalıyız. Kaynaklarımızı doğru ve yerinde kullanmalıyız, yer altı ve yer üstü zenginliklerimizi ülkelerimizin kalkınması ve zenginleşmesi için harcamalıyız." görüşünü dile getirdi.

ESAM GENEL BAŞKANI RECAİ KUTAN: "İSLAM MEDENİYETİNİ YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ"

ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, kongrenin ana temasını "Yeni bir dünya için barış, adalet ve merhamet" olarak belirlediklerine dikkati çekti.

Toplantılarda İslam dünyasının içinde bulunduğu durumu değerlendireceklerini aktaran Kutan:

"İslam dünyasında meydana gelen değişim ve gelişmeler çerçevesinde ortak hedefler ve çözümler konusunda görüş alışverişinde bulunacağız." dedi.

Kutan, 2011'e kadar bu toplantılara merhum Başbakan Necmettin Erbakan'ın ev sahipliği yaptığını hatırlatarak, İslam âleminin bugün tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşadığına işaret etti.

İslam coğrafyasında zulüm, gözyaşı ve katliamların yaşandığını ifade eden Kutan, Büyük Orta Doğu Projesi ile Müslüman ülkelerin işgal edildiğini kaydetti.

Beşeriyetin, İslam'ın sevgi ve şefkat mesajlarına muhtaç olduğunu vurgulayan Kutan:

"Allah'ın yardımıyla İslam medeniyetini yeniden inşa edeceğiz. Yeryüzünün imar ve ıslahını sağlayarak yeni bir dünyayı birlikte kuracağız." diye konuştu.

İslam âleminin kendi içinde büyük bir kargaşaya sürüklendiğini belirten Kutan:

"Yaşananların tam bir kardeş kavgasına dönüşmesi ve her geçen gün bu kötü halin kanser gibi yayılması hepimizi derinden üzmektedir." ifadesini kullandı.

MEMUR-SEN GENEL BAŞKANI YALÇIN: "DÜNYANIN BARIŞ, ADALET VE MERHAMETE İHTİYACI VAR"

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise dünyanın barış, adalet ve merhamet gibi üç kavrama ihtiyacı olduğunu anlattı.

İslam dünyasının epistemik ve yönetsel krizleri aşması gerektiğine değinen Yalçın, şöyle devam etti:

"Epistemik kriz, batı paradigmasının ürettiği bilgi, yöntem ve kültür karşısında etkisiz kalmamıza vesile oluyor. Yönetsel kriz de ahlaki çürümeye, adaletsizliğe ve kaynakların israfına neden oluyor. Umutsuzca bekleyen insanlar, Müslümanların sahaya inmesine, inisiyatif almasına ihtiyaç duyuyor."

SP GENEL BAŞKANI KARAMOLLAOĞLU: "KANAL İSTANBUL PROJESİ'Nİ DOĞRU BULMUYORUM!"

Öte yandan, toplantı sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kanal İstanbul projesine ilişkin "Montrö lobisi rahatsız" sözlerinin hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti:

"Montrö lobisi beni hiç ilgilendirmiyor. Ben onlardan dolayı değil, yani buranın beklenilen karı vermeyeceği kanaatinde olduğum için ve oradaki ekolojik yapıyı da bozma tehlikesinin olmasından dolayı 'Kanal İstanbul projesi'ni doğru bulmuyorum. Yoksa Montrö lobisi nedir bilmiyorum. 'Kanal İstanbul projesi' bir yatırım. Bu yap-işlet-devret modeline göre yapılır, oradan gemiler geçmediği için de orayı yapanlara devlet kesesinden, milletin kesesinden para verilirse bu haram olur. Boğazlardaki hâkimiyetimizin artması, eksilmesi söz konusu değil. Bu onunla alakalı iş değil. Bunlar boş laflar."

(Kaynak: AA)

14.12.2019