24 Mart 2011 Perşembe

BÖLGEMİZDE MEVSİMLER ŞAŞTI: AĞAÇLAR MEVSİM DIŞI MEYVE VERDİ


Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği Bölgemizde, bazı meyve ağaçları yalancı bahara aldanarak çiçek ve tomurcuk açtı ve hatta bazı erik ve karayemiş ağaçları meyve verdi.





Doğu Karadeniz’de son günlerde hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi üzerine bazı ağaçlar çiçek açtı. Hafta sonu etkili olan sis, yüksek kesimlerde yerini kara bıraktı. Ancak yalancı bahara aldanarak açan çiçekler, beyaz örtü altında kaldı ve hatta mevsimler öyle şaştı ki, bazı erik ve karayemiş ağaçları meyve verdi.



Akçaabat’a bağlı Doğanköy Beldesi Kurum Mevkiinde yaşayan Ali Rıza Türkyılmaz’ın, Çaykara’da yaşayan Mustafa Çatal’ın ve Akçaabat Yaylacık Mahallesinde yaşayan Hacı Kadir Özen’in bahçelerinde normal şartlarda ilkbahar mevsiminde çiçek açması ve yaz mevsiminde meyve vermesi gereken erik ve karayemiş ve diğer bazı meyve ağaçlarının, Aralık ayından bu yana çiçek açıp tomurcuklanmaları ve hatta meyve vermeleri şaşkınlıkla karşılandı.



Bunu görenler; ''Kış aylarında olmamıza rağmen erik ağaçlarının hava sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinden dolayı çiçek ve meyve vermesi ve hatta kiraz, dışbudak ve kızılcık gibi ağaçların tomurcuklanmaları çok şaşırtıcı. Bu durum normal değil.


Aynı durumun fındık ocaklarında da yaşanmaya başlaması endişelerimizi arttırıyor. Zira geçtiğimiz yıllarda fındık ağaçlarının erken çiçek ve yaprak açmasından ve ardından yaşanan don olayından dolayı büyük zarar yaşanmıştı. Bu yıl da benzer olayla karşılaşmaktan korkuyoruz'' dediler.

HABER: Muhammet YAVRUOĞLUT.H.A -24.03.2011 Perşembe

FOTOĞRAFLAR: Mustafa ÇATAL – Muhammet YAVRUOĞLU

TÜRKİYE'NİN SONU ‘ENDÜLÜS’ GİBİ OLMASIN


İstiklâl Marşı Derneği Genel Başkanı İsmet Özel 19 Mart 2011 tarihinde Bayrampaşa’da “İstiklâl Marşı’nın Hayatımızdaki Yeri” başlıklı bir konferans verdi.


www.timeturk.com - 23 Mart 2011 Çarşamba


Haber Merkezi / TİMETURK


İsmet Özel, konuşmasına İstiklâl Marşı’nın hayatımızda bir yere sahip olmadığını, İstiklâl Marşı Derneği’nin de İstiklâl Marşı’na hayatımızda bir yer açma isteğiyle varlık kazandığını beyan ederek başladı. ‘Hayatımız’ın ne olduğu hakkında bizim için yapılan tarifler dışında bir fikrimizin olmadığını ifade eden Genel Başkan İsmet Özel, Maslow’un ortaya attığı ‘ihtiyaçlar hiyerarşisi’ gibi tanımlamalarla hayatımızın ne olduğunu öğrenmek durumunda kalışımızın çarpıklığına temas etti.


Aynı şekilde İktisat disiplini için yapılan “sınırsız ihtiyaçların mahdut imkânlarla dengelenmesi” şeklindeki tanımlamanın da gerek “sınırsız ihtiyaçlar” gerekse “mahdut imkânlar” ifadeleri dolayısıyla baştanbaşa yalan olduğunu vurgulayarak, Allah’ın “ihtiyaçlarımız” olarak söylenen şeylerin çok daha fazlasını bize bahşetmiş olduğunu hatırlattı.


Konuşmasında, mevzubahis “ihtiyaçlar hiyerarşisi” ile bağlantılı tasnif tablolarına da değinen Genel Başkan İsmet Özel, insanların bütün bu tasnifleri kolaylıkla benimsiyor olmalarını yüksek duygularla kendilerini rahatsız etmek istememelerine hamlettiğini ifade etti. Bu tasniflerin, sosyal hayattaki ve çalışma hayatı içerisindeki esaretimizi sevimli göstermek amacına matuf olduğunu da sözlerine ekledi.


Genel Başkan İsmet Özel, bir dar görüşlülüğe, bir hamlığa, bir ahmaklığa hapsolduğumuzu ve bu hapishaneyi beğenilir bulmamız için yapılan böylesi izahatlardan destek alarak, yaşadığımız sefilâne hayatın, mevcut istikameti içerisinde ilerleyerek iyileşebileceğini vehmettiğimizi ifade etti. Neticede bu izahatların, tasniflerin, tariflerin insanları tam manasıyla bir Hıristiyan haline getirmeye yaradığını söyleyerek, Türkiye’de gizli bir Hıristiyanlaşma faaliyetinin de yürürlükte olduğunu beyan etti.


TÜRKİYE’NİN DOĞUŞU, GAYRİMÜSLİM DÜNYANIN GERİLETİLMESİDİR


İstiklâl Marşı’nın bizim bir vatan sahibi olmamızı sağlayan metin olduğunu ifade eden Genel Başkan İsmet Özel, Türkiye’nin bugünkü sınırlarına kadar İslam tarihinin seyrini gösteren bazı haritalar göstererek, Asr-ı Saadet’ten sonraki coğrafi genişlemenin, Asr-ı Saadet’teki fütuhatı büyük ölçüde geride bırakmış olmasına dikkat çekti.


Resulullah’ın (S.A.V.) sağlığında Müslümanlık dışındaki bir hayatın Müslümanlık olduğuna kimseyi inandırma imkânı olmadığını, ancak daha sonra işlerin tersi istikamette kolaylaştığını ifade etti. Genel Başkan İsmet Özel, Asr-ı Saadet’ten sonra gerçekleşen fütuhatın “İslâm’ın yayılması” manasına müteveccih olduğunu, ancak bugün Türkiye olarak bildiğimiz topraklarda yapılan fütuhatın daha üstün bir manayı; gayrimüslim dünyanın geriletilmesi ve gücünün sıfırlanması manasını taşıdığını ifade etti.


Bu topraklarda ortaya çıkan Türk hayatının, Müslüman hayatı demek olduğunu, üstün ve özenilir bir hayat olmasından dolayı Batı medeniyetince intikam alındığını söyledi. Genel Başkan İsmet Özel, bugün bu üstün ve özenilir hayatı yaşamadığımızı da sözlerine ekledi.


ABD ÖNCE AKP’Yİ İKTİDARA GETİRDİ, ARDINDAN TÜRKİYE’Yİ İŞGAL ETTİ!


Ali Rıza Paşa kabinesince Misak-ı Millî olarak kabul edilen Türkiye sınırlarının Batı’da, bugünkü Bulgaristan’ın büyük kısmını, Selanik’e kadar bütün Batı Trakya’yı; Güney’de ise Musul, Kerkük, Erbil ve Süleymaniye’yi kuşattığını hatırlatan Genel Başkan İsmet Özel, Amerika Birleşik Devletleri’nin, 2002 yılı Kasım ayında önce AKP’yi iktidara getirdiğini, 2003 yılı Mart ayında ise, Misak-ı Millî sınırları içinde olan Türkiye’yi işgal ettiğini beyan etti.


İstiklâl Marşı sayesinde yapılabilen Sakarya Meydan Muharebesi’nin insanların değil, meleklerin zaferi olduğu hakikatine de temas eden Genel Başkan İsmet Özel, fiilî ve fizikî şartlar itibariyle Türk ordusunun gâvur ordusunu yenilgiye uğratmasının imkânsızlığını hatırlattı.


Zafer sonrasında nankörlük etmemiş olsaydık bugün bütün dünyanın imreneceği bir millet hayatına kavuşabileceğimizi, ancak zaferden sonra Türkiye’de tesis edilen idare tarzının, Türkiye’nin kendini çekip çevirebilmesi imkânlarını geçersiz bırakacak şekilde yürüdüğünü, devletin dokunulmazlığının millet hayatının inkıyad ettirilmesiyle idame ettirildiğini dile getirdi.


İsmet Özel, “Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakkın” mısraının, sadece sınırların tahkim edilmesinden ibaret bir haber olmadığını; faik, mümtaz, üstün bir hayatın tesis edilmesine de müteveccih olduğunu kaydetti.


TÜRKİYE’NİN SONU ENDÜLÜS GİBİ OLABİLİR !


Bugün İstiklâl Marşı’nın teklif ettiği programın yürürlüğe sokulmaması halinde çok kısa bir zaman sonra Türkiye’nin haritadan silineceği ve farklı organizasyonların yerini alacağını ifade eden Genel Başkan İsmet Özel, Endülüs Emevilerİ’nin başına gelene benzer bir sonun Türkiye’nin de başına gelmesinin sürpriz olmayacağını söyledi.


Dünyanın aldığı istikamet dikkate alınmaksızın Türkiye’de hiçbir şey yapılamayacağını, bunun ya reddi ya da kabulü yönünde bir tavrın kaçınılmaz olduğunu dile getiren Genel Başkan İsmet Özel, 12 Haziran’daki seçimlere katılacak siyasi partilerin hiçbirinin, küreselleşmenin üç temel prensibi olan “Demokrasi”, “İnsan Hakları” ve “Serbest Piyasa Ekonomisi”ni reddetmediğine dikkat çekti.


İstiklâl Marşı Derneği’nin, bu dayatmayı reddetmeyi becerebilen bir inisiyatif üretmeye çalıştığını; bunun için de İslâmiyet’in, Asr-ı Saadet’ten bu yana sadece bir iktidar aracı olarak kullanımına tepki gösterilmesini teklif ettiğini söyledi.


Genel Başkan İsmet Özel, İslamiyet’in bir itikadî yükseklik olarak anlaşılmaması halinde Küreselleşme belasının defedilmesine imkân olmadığını da sözlerine ekleyerek, İslâm tarihi boyunca halk ile devlet arasındaki ilişkinin sürekli olarak devlet lehine ve ümmet menfaatleri aleyhine işlemiş olmasına dikkat çekti.


Bilhassa Emevi iktidarı döneminde İslâm’ın teklif ettiği şeylerle devlet mekanizmasının dayattığı hayat arasındaki fark sebebiyle tasavvufun doğduğunu; insanların, itikadî derinliğin tadılabildiği bir hayatı bu şekilde aramaya yöneldiklerini ifade etti. İsmet Özel, bütün imkânların Müslümanların dışındakilere tahsis edildiği bir zamanda, İstiklâl Marşı Derneği’nin, millet olma inisiyatifinin öne çıkarılmasını murad ettiğini söyledi.


Türkiye’de yeniden bir millet inisiyatifinin baş gösterip gösteremeyeceği sorusuna ise peşinen cevap vermenin mümkün olmadığını; bu imkânın, yaşandıkça mümkün olacak,


Canlı tutuldukça canlılığını koruyabilecek bir şey olduğunu dile getirdi. Bu yolda, önce milleti millet yapan şeylerin anlaşılması gerektiğini söyleyen Genel Başkan İsmet Özel, 1928’de terk etmek zorunda kaldığımız yazı ile doğmuş bir millet olduğumuzu hatırlatarak bu manada İstiklâl Marşı Derneği’nin okuryazar olmayı son derece ehemmiyetli gördüğünü beyan etti.


Genel Başkan İsmet Özel, İstiklâl Marşı’nın kırk bir mısraıyla, millet inisiyatifinden başka çıkış yolu olmadığını anlattığına dikkat çekerek konuşmasını tamamladı.


Kaynak: www.timeturk.com - 23 Mart 2011 Çarşamba - 12:45

'MESCİD-İ AKSA'DA NAMAZ KILMALIYIZ'


Mavi Marmara aktivistlerinden, Kudüs Muhafızı Şeyh Raid Salah Konya’ya düzenlediği ziyaret kapsamında MÜSİAD Konya Şubesi’ni de ziyaret etti.



www.timeturk.com - 23 Mart 2011 Çarşamba


Haber Merkezi / TİMETURK


Heyete ev sahipliği yapan, MÜSİAD Konya Şubesi Başkan Vekili Mehmet Ali Korkmaz, misafirlere bir selamlama konuşması yaptı.


Korkmaz konuşmasında; Kudüs Muhafızı Şeyh Raid Salah’ı MÜSİAD’da ağırlamaktan dolayı mutluyuz. Burada bulunmanız ile unutmadığımız ve unutmayacağımız 31 Mayıs gününü bizlere bir kez daha anımsatmış oldunuz. 31 Mayıs günü, insanlık tarihine işlenen suç olarak tarihteki yerini almıştır.


Biz MÜSİAD Konya Şubesi olarak Mavi Marmara’ya düzenlenen saldırı gününü ‘Mavi Özgürlük Günü’ olarak ilan ettik. Bu kapsamda saldırı sonrası bir dizi etkinlikler yaptık. Kamuoyunun zihninde hep var olması için de bu etkinliklerimizi her yıl düzenleyeceğiz.


Temennimiz; tüm dünyada kardeşliğin, barışın ve huzurun yaşanacağı günleri Rabbimizin bizlere yaşatmasıdır. Bu günlerin yakın olduğunu biliyor, Filistin’in özgürlüğüne kavuşacağına can-ı gönülden inanıyoruz” dedi.


Selamlama konuşmasının ardından tercüman vasıtasıyla bir hadis ile konuşmasına başlayan Şeyh Raid Salah:

“Ey Bilal! İnfak et. Arşın sahibi olan Allah’ın azaltacağından korkma! Diye buyuran yüce peygamberin ümmetiyiz. Ne mutlu bizlere ki onun dini üzereyiz. Yüce peygamber okuduğum hadis-i şerifte İslam dini ile şereflenen Hz. Bilal’e bu şekilde seslenmiştir.


Demek ki dinimiz bizlere infak etmeyi emretmektedir. Malımızdan, canımızdan ve zamanımızdan infak etmek İslam dini üzere olduğumuzun bir göstergesidir. Hz. Bilal gibi, maddi hiçbir şeyi bulunmayan eski bir köleden dahi Yüce Peygamber infak edilmesini bekliyor ise birçok şeye sahip biz günümüz insanlarının ne kadar infak edip, fedakarlık etmesi gerektiğini gelin hep beraber düşünelim” dedi.

Filistin meselesinin tüm Müslümanların meselesi olduğunu vurgulayan Salah, Filistin konusunda da infak edilmelidir diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnfak, hikmetken gelir.


Hadislerde de geçtiği gibi hikmet müminin kaybettiği şeydir. Bir Müslüman, hikmet nerede ise onu bulmalıdır. Bu hikmet ile infakı birleştirmeli ve Müslümanlar arası paylaşım başlamalıdır. Filistin meselesinin çözümü noktasında da bizlerin Müslüman kardeşlerimizden istediği budur. Bu meseleye sahip çıkılmalı, Filistin halkı kendi haline terk edilmemelidir.


Kudüs’ün kurtulması, Mescid-i Aksa’da namaz kılınması için Müslüman kardeşlerimizden, sizlerden isteğimiz sadece budur. Bir araya gelmeli, iktisadi konularda dahil olmak üzere el ele vermeliyiz. İnancın gereği de budur” dedi.

Konferansın sonunda MÜSİAD Konya Şubesi Başkan Vekili Mehmet Ali Korkmaz, Şeyh Raid Salah’a işlemeli bir seccade hediye etti. Hediye üzerine Raid Salah; “Bu seccadeyi inşallah Mescid-i Aksa’ya koyup üstünde namaz kılacağım” dedi ve ardından kendisi de M. Ali Korkmaz’a Mescid-i Aksa’nın bahçesindeki zeytin ağacından elde edilen zeytinyağı hediye etti.


www.timeturk.com - 23 Mart 2011 Çarşamba - 13:03

KİLİSE'DEN KUR’AN YAKMA PROVOKASYONU !


ABD Florida eyaletinde geçtiğimiz 11 Eylül'de Kuran yakmaya kalkışan ancak tepkiler sonucu eyleminden vazgeçen rahip Terry Jones, provakasyonunu gecikmeli de olsa gerçekleştirdi.


www.timeturk.com - 23 Mart 2011 Çarşamba


ABD Florida eyaletinde geçtiğimiz 11 Eylül'de Kuran yakmaya kalkışan ancak tepkiler sonucu eyleminden vazgeçen rahip Terry Jones, provakasyonunu gecikmeli de olsa gerçekleştirdi.


Geçtiğimiz hafta sonu kilisesinde kurduğu temsili bir mahkemeyle Kuran’ı yargılama ayini yapan Jones, daha sonra yardımcısına verdiği emirle kürsünün önünde bulunan bir Kuran’ı yaktırdı.


11 Eylül saldırılarının yıldönümünde Kuran'ı Kerim'i yakma eylemi yapacağını duyuran Jones, tümdünyadan gelen tepkiler nedeniyle eyleminde vazgeçmiş, ancak Washington ve New York’ta gerçekleşen benzer bazı provokasyonlara destek vermişti.


Eyleminden vazgeçen rahip Terry Jones, Amerikan NBC televizyonuna yaptığı açıklamada, "Tanrı'nın bize dur dediğini hissediyorum. Biz de ne bugün ne de bundan sonra Kuran yakmayacağız" ifadelerini kullanmıştı.


RADİKAL


www.timeturk.com - 23 Mart 2011 Çarşamba - 13:34

"İSLAM ÂLEMİ DERHAL 'İSLAM BİRLİĞİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİ'Nİ KURMALIDIR"

 

BM’nin İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılara duyarsız kaldığını vurgulayan Bayraktutar, yaşanan çifte standart uygulamalara son vermenin ancak İslam Birliği Birleşmiş Milletleri kurmakla mümkün olacağını savundu.



www.timeturk.com - 23 Mart 2011 Çarşamba


Haber Merkezi / TİMETURK


Diyanet-Sen, İslam Birliği Birleşmiş Milletlerinin kurulmasını önerdi.


Koalisyon güçleri Libya'ya ağır saldırılarını sürdürürken, Diyanet- Sen’den Batı’ya tepki, İslam Dünyasına uyarı geldi. Diyanet-Sen genel Başkanı Mehmet Bayraktutar tarafından yapılan açıklamada, “BM’nin Libya'ya yönelik kuvvet kullanma kararının hemen ardından “demokrasi” ve “özgürlük” söylemleri ile operasyon başlatan Koalisyon Güçlerini kınıyoruz” denildi.


BM’nin Bosna-Hersek'te 1992-1995 yılları arasında süren soykırıma ve İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılara duyarsız kaldığını vurgulayan Bayraktutar, yaşanan çifte standart uygulamalara son vermenin ancak İslam Birliği Birleşmiş Milletleri kurmakla mümkün olacağını savundu.


Kirli Oyun Bozulmalı


Libya’ya yapılan saldırının amacının iyi niyetli olmadığını vurgulayan Bayraktutar,

“Biz yapılan operasyonun amacının özgürlük, barış, demokrasi olmadığını iyi biliyor ve İslam âlemini oynanan kirli oyunu bozmak için güçlü bir ses çıkartmaya davet ediyoruz.


Koalisyon güçlerinin sahte özgürlük söylemlerinin gerçekte kan, gözyaşı, katliam, talan ve sömürü olduğunu haykırıyor, işgal hareketinin tüm uluslararası toplumun sorunu olduğunu da hatırlatıyoruz” dedi.


Sömürü Düzenlerini Hâkim Kılmak İstiyorlar


Irak işgalinin de adının Libya’da olduğu gibi ‘kurtarma operasyonu’ olarak konduğunu vurgulayan Bayraktutar, “Sonuç; gözyaşı, işkence ve yüz binlerce sivil katliam. Pakistan, Afganistan ve Somali de Batı’nın kurtarma operasyonuydu ve sonuç yine işgal ile sonuçlanmıştı.


Bugün yine emperyalizmin eski alışkanlığına döndüğünü ve ‘demokrasi götürüyoruz’ yalanıyla Libya’ya bomba yağdırdığını görüyoruz. Sömürü düzenlerini hâkim kılmak için başlatılan bu hareket, İslam Aleminin yüreğine saplanan hançerdir” şeklinde konuştu.


Kendileri İtiraf Etti


Bayraktutar, Fransa İçişleri Bakanı Gueant’ın “Tanrıya şükür ki Cumhurbaşkanımız Haçlı seferlerinin önderliğini yapıyor” şeklinde ki açıklamasına dikkat çekerek, “Gerek ABD’li Demokrat Kongre üyesi Ed Markey’in “petrol için Libya’dayız” açıklaması gerek Gueant’ın açıklaması bu müdahalenin barış ve demokrasi için yapılmadığının kendi ağızlarından itirafıdır”dedi.


Kendi Birleşmiş Milletlerimizi Kuralım


“İslam Alemi derhal kendi "adalet ve güvenliği’ için İslam Birleşmiş Milletlerini kurmalıdır” diyen Bayraktutar, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) işgal öncesi Irak için aldığı kararın aynısını Libya için alarak işgale yol çizmesi tüm İslam Alemine ders olmalıdır.


Bosna-Hersek'te 1992-1995 yılları arasında süren soykırıma müdahalede bulunmayan BM'nin, Libya karşısında hızlı karar alması ve hava saldırısı başlatması, aynı şekilde terör devleti İsrail’in Lübnan ve Gazze’ye yaptığı saldırılara göz yummasını unutmadık, unutturmayacağız. Avrupa'nın tam ortasındaki Bosna-Hersek'te yaşanan savaşta yüz binin üzerinde sivil katledildi, 50 bine yakın kadın ise toplama kamplarında sistematik tecavüze uğradı.


Ya İsrail’in yaptığı katliamlar, Sivil ve Çocuk Hedefler, Suikast Politikası, İşkence ve Hukuksuz Hapsedilmeler, Dolaşım Özgürlüğünün Engellenmesi, Utanç Duvarı, yıkımlar ve devam eden ambargo… Batı bunları neden görmüyor? 3 gündür Filistin yine bombalanıyor. Libya’ya saldırı düzenleyen Koalisyon güçleri neden sessiz? ”


Diktatör Kuklalar Hesap Vermeli


Halklarının baskıcı rejimlerin son bulmasına yönelik gerçekleştirdiği barışçıl protestolara karşı şiddet uygulayan liderlere de tepki gösteren Bayraktutar,

“Elbette millet iradesine karşı koyan liderleri, kuklaları da kınıyoruz. Diktatörlerin en fazla kendi halkına zarar verdiğini biliyoruz. Diktatörlerin halkına ve insanlığa hesap vermesini istiyoruz” dedi.

www.timeturk.com - 23 Mart 2011 Çarşamba - 12:00

SPORU ÇİRKİNLEŞTİRENLERE CEZA

Trabzon İl Spor Güvenlik Kurulu tarafından Trabzon’da bazı maçlarda çeşitli nedenlerle küfür ve hakarette bulunan şahıslara bir takım cezalar verildi.

17.03.2011 tarihinde saat 14.00’da Valilik ( B ) toplantı salonunda Vali Vekili Aziz MERCAN başkanlığında yapılan Trabzon İl Spor Güvenlik Kurulu toplantısında 5149 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunun ilgili maddelerine göre;


20.02.2011 tarihinde Yalıspor – A.Üsküdar 1908 spor takımları arasında oynanan futbol müsabakasında, misafir takım oyuncularına, müsabaka hakemine ve görevli polis memurlarına küfür ve hakaret eden beş (5) kişiye ayrı ayrı 1.233.00 TL idari para cezası verilmiştir.


27.02.2011 tarihinde Trabzonspor – Kayserispor takımları arasında oynanan futbol müsabakasında müsabaka alanına yabancı madde atan bir (1) kişiye 6 Ay Spor Müsabakalarını Seyirden Men ve 1.849.00 TL İdari Para Cezası verilmiştir.


27.02.2011 tarihinde Çukurçayır – Arhavi Bal takımları arasında oynanan futbol müsabakasında saha içerisine giren bir (1) kişiye 1.233.00 TL idari para cezası verilmiştir.


06.03.2011 tarihinde M.P. Trabzonspor – Fenerbahçe Ülker takımları arasında oynanan basketbol müsabakasında, misafir takım oyuncularına, müsabaka hakemine küfür ve hakaret eden üç (3) kişiye ayrı ayrı 1.233.00 TL idari para cezası verilmiştir. (VB – 23.03.2011 Çarşamaba)

22 Mart 2011 Salı

EĞİTİMCİ-YAZAR ALİ GEDİK’E TEKBİRLER ve DUALARLA SON VEDA…


Türkiye’nin tanınmış İlim, Fikir ve Gönül erlerinden, Eğitimci-Yazar-Siyasetçi Ali Gedik Hoca(67), bugün (22 Mart 2011 Salı)Öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazından sonra tekbirler ve dualarla Trabzon’a bağlı Akçaabat Yaylacık Mahallesindeki Şehitlik Tepesi’nde ebedi yolculuğuna uğurlandı.




Hastalığı sebebiyle İstanbul'da yaklaşık bir buçuk yıldan beri tedavi gördüğü Özel Meltem Hastanesi'nde hayatını kaybeden BTP'nin ikinci Genel Başkanı da olan Gedik'in cenazesi, yakınlarınca, İstanbul’dan Trabzon'un Akçaabat ilçesine getirildi.

Türkiye'nin Manevi Mimarlarından Malatyalı Hayri Baba'ın Türbesi

50 yılı aşkın bir süreden beri İslam davasına kendisini adayan, Türkiye’nin tanınmış İlim, Fikir ve Gönül Adamı, Eğitimci-Yazar-Siyasetçi ve BTP Genel Başkan Vekili Ali Gedik Hoca(67), bugün (22 Mart 2011 Salı) Öğle namazını müteakip Trabzon Akçaabat Merkez Yaylacık Mahallesi Şehitlik Tepesi Camii yanındaki çimenlikte kılınan cenaze namazından sonra tekbirler ve dualarla Şehitlik Tepesi’nde Türkiye’nin manevi mimarlarından Malatyalı Hacı Hayri Baba’nın Türbesinin kıble cihetine defnedilerek, kalabalık bir cemaatin eşliğinde ebedi yolculuğuna uğurlandı.



Merhum Ali Gedik hocanın cenaze namazının kılınması için konulduğu çimenlik alandaki tabutu, Nevruz ve Bahar Bayramı kutlamalarına rastlayan bu günlerde sanki bir bahar çiçeği ve cenaze namazına katılan cemaat ise o nadide çiçeğin adeta yaprakları gibiydi.



Cenaze sırasında helalleşme Fikret İnan hoca tarafından yapıldı. Cenaze namazını Gazeteci Yazar Mehmet Emin Koç kıldırdı.



Merhum Gedik'in cenaze törenine, BTP Genel Başkanı Haydar Baş, Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Türk Kızılayı Genel başkan Yardımcısı Fuat Adıgüzel, Türk Kızılayı Trabzon Şube Başkanı Fuat Adıgüzel, Trabzonspor Asbaşkanı Nevzat Şakar, Rize Şar Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Salih Türkyılmaz, Ahi Evran Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Recai Genç’in yanı sıra, yakınları, partililer ile çok sayıda vatandaş katıldı.



Merhum Ali Gedik Hoca ile 50 yılı aşkın 'dava, gönül ve fikir dostluğu' içinde olan dava arkadaşı Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın çok üzgün olduğu görüldü.



Merhum Ali Gedik Hoca, ‘Müslüman Türk Gençlik Modeli’ni uygulayarak, Büyük Türk-İslam Gençliği’ni eğitmek üzere ömrünü bu dava uğrunda harcadı. Türkiye'nin dört bir köşesinde binlerce genç yetiştirdi. Birçok kitabının yanında binlerce makale yazdı. Ehli Sünnet’e göre; Ehli Beyt sevgisi ile yaşadı ve öylece bu dünyadan göçtü.



Eğitim-Yazar Ali Gedik Hoca'ya Allah'tan Rahmet ve Sevenlerine de Sabırlar Diliyoruz.




HABER-FOTOĞRAF: TRABZON HABER AJANSI – 22.03.2011 SALI


CENAZEDEN BAZI FOTOĞRAFLAR
















 FOTOĞRAFLAR: MUHAMMET YAVRUOĞLU - 22.03.2011 SALI